"أتواجد" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmam
        
    • yanında
        
    • gitmedim
        
    • gelmemiştim
        
    • bulunmadım
        
    • olmayacağım
        
    • olmalıyım
        
    Efendim haberin doğru olma ihtimaline karşılık orada olmam gerekiyor. Open Subtitles سيدي، يجب أن أتواجد على الأرض في حالة، تأكيد الخبر
    Acele et. Beş dakika önce ofisimde olmam gerekiyordu. Open Subtitles مر عليها فأنا اتوقع أن أتواجد بمكتبى بعد خمس دقائق
    O bizim tek oğlumuz, büyürken yanında olmak isterim. Open Subtitles إنه ابننا الوحيد وأوّد أن أتواجد أثناء نموه
    Penny beni arkadaşlarının yanında istemiyor. Open Subtitles إذن, بيني لا تريدني أن أتواجد مع أصدقائها
    Güzel bir yer olmalı. Oraya hiç gitmedim. Open Subtitles يبدو أنه مكان لطيف . لم أتواجد هناك أبداً
    Bu koğuşa hiç gelmemiştim. Open Subtitles أنا لم أتواجد أبداً في هذا الجناح من قبل
    Ayrıca... onun etrafında o kadar fazla bulunmadım. Open Subtitles بالإضافة إلى أنني لم أتواجد حوله كثيرا.
    Aynı doğmadan önce var olmamam gibi öldükten sonra da var olmayacağım bence. Open Subtitles أعتقد أنني مثلما لم أوجد قبل ولادتي فلن أتواجد بعدما أموت.
    Kanayıp kaçmaktan çok nefret ederim ama yirmi dakika içinde doğu bölgesinde olmalıyım. Open Subtitles أكره أن أُصاب وأفُر , ولكن يجب أن أتواجد بالجزء الشرقى خلال عشرون دقيقة
    olmam gereken zamanlarda oradaydım. Üç ağır ceza hapishanesi yönetiyorum. Open Subtitles أتواجد هناك حسب ما أستطيع أدير ثلاث مؤسسات جزائية
    Yarım saat önce, kulüpte olmam gerekiyordu. Open Subtitles من المفترض أن أتواجد في النادي منذ ساعةٍ و نصف
    Büyük finali çekiyorlar. Orada olmam gerek. Open Subtitles سيقومون بتصوير المشهد الأخير بعد الظهيرة، يجب أن أتواجد هناك
    olmam gereken yerin, yaklaşık 130 km. batısındayım. Open Subtitles أنا أبعد 80 ميلاً غرب المكان الذي يجب أن أتواجد فيه
    yanında değilsem, paranın ne önemi var ki? Open Subtitles ما الجيد في جلب الأموال إن لم أتواجد لأجلكِ؟
    - Sigara içiyor. Pasif içici olarak yanında bulunmamalıyım. Open Subtitles إنّه يُدخن، لا يجب أن أتواجد بجانب دخان التبغ
    Bir dahaki sefere yanında olamayabilirim. Open Subtitles احتمال ضعيف أن أتواجد بالجوار المرة القادمة
    Tabii arkadaşın gibi değil, ayrıca da ben yanında yoktum bu yüzden aynı şeymiş gibi bahsedemem. Open Subtitles ليست كالطريقة التي تُوفيت بها صديقتك ولكني لم أتواجد معها لذا لن أقول بأن الأمرِ مشابه
    Biliyorsun, maçlarına hiç gitmedim. Open Subtitles فكما تعلمين، أنا لم أتواجد أبداً في واحدة من مبارياته.
    Eşimin hastalığından bu yana hastaneye hiç gitmedim. Open Subtitles لم أتواجد في مستشفى منذ أن كانت زوجتي مريضة.
    Yıllardan beri üniversite kampüsüne gelmemiştim. Open Subtitles لم أتواجد بحرم جامعي منذ سنوات
    - Çünkü daha önce buraya gelmemiştim. Open Subtitles هذا لأنّي لمْ أتواجد هُنا من قبل.
    Bir köpek cenazesinde de hiç bulunmadım. Open Subtitles و لم أتواجد من قبل في جنازة كلب
    Ve bir dahaki sefere orada olmayacağım, bu yüzden belki de ödeyemeyeceğin çekler yazmamalısın. Open Subtitles وعلى الأرجح لن أتواجد هنا في المرة القادمة لذلك لا تكتبي صكاً لست بقادرة على صرفه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more