"أثبت أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu kanıtladı
        
    • olduğunu gösterdi
        
    • olduğunu kanıtlamıştı
        
    Evet, bu gerçekten de bizim en büyük avımızdı ve bu samuray en zor bulunan ve en güçlü av olduğunu kanıtladı. Open Subtitles نعم بالفعل، هذا كان أعظم صيداَ لنا وهذا الساموراي أثبت أنه أعظم و أكثر طريدة مراوغة
    Ruhani avuntu arayışındaki bir Tanrı adamı olduğunu kanıtladı. Open Subtitles أثبت أنه رجل متدين يبحث عن التوجيه و السلوان الروحي
    Ama o muazzam iblis bile senden daha insan olduğunu kanıtladı. Open Subtitles لكن حتى ذلك الشيطان العظيم أثبت أنه أكثر أدميةً منك
    Ama öyle olsa da, savaş alanında yenilmez olduğu gibi zaferde de bilge ve merhametli olduğunu gösterdi. Open Subtitles مهما كانت تلك الخلافات لقد أثبت أنه حكيم و رحيم في النصر
    Kadın rolü bile oynayabilecekken, oradaki erkeklerin en iyisi olduğunu kanıtlamıştı. Open Subtitles وحين إحتجنا إليه أثبت أنه من أفضل الرجال
    - Bunu söylemek acı verse de akıl almaz bir şekilde etkili biri olduğunu kanıtladı. Open Subtitles بقدر ما يؤلمني قول هذا، ولكن أثبت أنه "فعال" بشكل غير مفهوم
    Noah ile şu anki durumumuzu düzeltmeye çalıştık, ancak Bay Danko epey becerikli olduğunu kanıtladı. Open Subtitles حاولنا (نوا) و أنا اصلاح الوضع الحالي لكن السيد (دانكو) أثبت أنه متعدد المصادر
    Batiatus, tahmin ettiğiniz gibi değersizin teki olduğunu kanıtladı. Open Subtitles باتياتوس) أثبت أنه غير جدير، كما نبهتني)
    İyi bir mal olduğunu kanıtladı. Open Subtitles ،فقد أثبت أنه إضافة مميزة
    Michael, operasyonların başına geçmek için en iyi adam olduğunu kanıtladı. Open Subtitles (مايكل) أثبت أنه ناشط من الدرجة الأولي، لذا سأضعه فى مهمة وكيل العمليات
    Güvenilmez olduğunu kanıtladı. Open Subtitles أثبت أنه غير جدير بالثقة
    Şimdi, Bay McGinnes bu adamları idare etmeye yardımcı olacak doğru eğlenceyi sunmakta usta olduğunu kanıtladı. Open Subtitles الآن، (السّيد مكجيننيس) أثبت أنه خبير في العرض نوع من التسالي الصحيحة للمساعدة على ترويض الرجال
    Bay Castle ile ilişkime gelecek olursak, kendisi zeki bir ortak olduğunu kanıtladı ve her zaman bana destek oldu. Open Subtitles و للفرع الذي أمثله ،(وبشأن علاقتي مع السيد (كاسل ،فقد أثبت أنه شريك مذهل
    Çok daha verimli olduğunu kanıtladı. Open Subtitles أثبت أنه مُثمر أكثر
    Güvenilmez olduğunu kanıtladı. Open Subtitles لقد أثبت أنه ليس محل ثقة
    Tiberius, danışmaya layık olduğunu gösterdi. Onun gençliği, Pompey'in gardını düşürmesini sağlar. Open Subtitles (تيبيريس) أثبت أنه استشاريّ ذو مؤهلات، وشبابه سيجعل (بومبي) يقلل من حذره..
    Başkan Kirkman, bizlere güvenilir bir lider olduğunu gösterdi. Open Subtitles قد أثبت أنه قائد يمكننا الوثوق به
    Dürüstlük, tehlikeli bir politikası olduğunu kanıtlamıştı ve ben Gabby ve ekibi tarafından sonuçlarını cefayla çekiyordum. Open Subtitles ‏ الصدق قد أثبت أنه سياسة خطيرة وأنا كنتُ أعاني من العواقب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more