Rus Hava Gücü tıpkı kendi kara güçleri gibi zapt edilemez olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | نشاط الطيران الروسي أثبت بأنه منيع بقدر مناعة قواتهم البرية |
Rus hava faaliyeti aynı yer kuvvetleri gibi zapt edilemez olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | نشاط الطيران الروسي أثبت بأنه منيع بقدر مناعة قواتهم البرية |
Bize yedek öğretmen olarak geldi... ve mükemmel vasıflı biri olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | ...لقد أتى إلينا كمعلم بديل و أثبت بأنه ثروة رائعة |
Selefi yerini doldurmanın zor olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | يبدو أن السلف أثبت بأنه صعب الإبدال |
Uyarı çanını çalın. Bunu yaparak suçlu olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | أطلقالجرسالتحذيري! للتو أثبت بأنه مذنب |
Kaptan Rogers askerden çok heykel olarak daha faydalı olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | النقيب (روجر) أثبت بأنه نحث أفضل بكثير من جندي |
[Çok yaklaşmıştı!] (Kahkahalar) (Alkışlar) Ve de oğlu, Kim Jong, tahta layık bir halef olduğunu kanıtladı. | TED | [كان هذا وشيكاً للغاية!] (ضحك) هذا ما كان... (تصفيق) ومن بعدها، الابن "كيم جونغ أون"، لقد أثبت بأنه شخصٌ مؤهل لاستلام العرش. |