"أجدادي" - Translation from Arabic to Turkish

    • atalarım
        
    • atalarımdan
        
    • büyükbabamlar
        
    • dedemin
        
    • dedemler
        
    • atalarıma
        
    • büyükbabamın
        
    • dedem
        
    • atalarımın
        
    • Dedemle
        
    • büyükannemlerin
        
    • yaşadığı
        
    • büyükbabam
        
    atalarım vu taşıyıcı programına başladığından beridir, ...bu böyle devam ediyor. Open Subtitles أجدادي هم من بدأوا ببرنامج بناء المركبات وأستمرنا على هذا المنوال
    atalarım Pelops tarafından o kadar seviliyormuş ki o bu bahçeyi bizim için hazırlamış. Open Subtitles أجدادي كانوا محبوبين من بيلوبس لذا صمم هذه الحديقة لنا
    atalarım yenilmez savaşçılardı, samuraylık soyumuzdan gelir. Open Subtitles أجدادي هُزِموا المحاربين، الساموراي بقتالٍ شريف
    Ayak hastalıkları uzmanım tek mantıklı açıklamanın atalarımdan birinin bir dinozor ile çiftleşmesi olduğunu söyledi. Open Subtitles طبيب الأقدام قال أنّ التفسير الوحيد أنّ واحد من أجدادي تزاوج مع ديناصور.
    Diğer çocuklar benimle alay ederdi çünkü büyükbabamlar Kore'den gelmişti. Open Subtitles الأولاد الآخرون كانوا يسخرون مني لأن أجدادي أتوا من كوريا
    Benim babam, onun babası, hatta dedemin de babası... Open Subtitles لم أسمعك تحدث ببطء أبي وجدي وأجداد أجدادي
    Şey, dedemler Hollandalı, bu yüzden tuzlanmış meyankökü ve Hollanda'nın Noel Baba'sıyla büyüdüm. Open Subtitles لا أجدادي دنماركيين لذلك تربيت على تقاليد اخرى سينتاكلووز
    Önemli olan şey buradaki her şeyin atalarıma ait olduğu. Open Subtitles ما هو مهم أن تعرف أن كل شيء هنا يعود إلى أجدادي.
    Rüyamda smokin giyiyordum ve deri ayakkabılarımın üzerinde büyükbabamın yansımasını gördüm. Open Subtitles أنا ارتدي حله كنت أرى إنعكاسي في مواجهة نظرية أجدادي في حذائي
    atalarım savaşçı olmalarına rağmen her zaman kitaplara büyük bir saygı göstermişler. Open Subtitles أجدادي كانوا محاربين كانوا يستمتعون بمطالعة الكـتب
    Eğer cenazemi seçme şansım olsaydı atalarım gibi güzel eski bir Viking cenazesi isterdim. Open Subtitles لا, لو خيرت بتحديد نوع الجنازة فقط اجعلوها مثل جنازة أجدادي قدماء الفايكنج
    Ailem, atalarım seni o kasvetli yerden geri getirirlerse ödüllendirileceğimizi düşünürlerdi. Open Subtitles عائلتي، أجدادي تعلموا الإيمان.. بأننا لو أعدناك من ذلك المكان اللعين ستكافئنا
    atalarım seni o kasvetli yerden geri getirirlerse ödüllendirileceğimizi düşünürlerdi. Open Subtitles لقد تعلم أجدادي الإيمان بأننا لو حررناك من محبسك اللعين ستكافئنا
    Benim atalarım hainleri kazıkta yaktı. Open Subtitles كان أجدادي يحرقون الخونه على الوتد
    Babam burada doğdu. Büyük babam, atalarım... Open Subtitles أبي ولد فيها، جدي ولد فيها، أجدادي ولدوا فيها...
    Güya atalarımdan biri 1. Dünya Savaşı'nda orada ölmüş. Open Subtitles أحد أجدادي يُفترض أنهُ مات هُناك فى الحرب العالمية الأولي.
    Bana atalarımdan kalan, yöresel ve etnik bir ehliyetsizlik diyelim. Open Subtitles . هذا العجز الوثني ورثته عن أجدادي
    1760'da atalarımdan biri inşa etmiş. Open Subtitles و قد بناه أحد أجدادي في عام 1760
    Çok önceden büyükbabamlar sadece bu kısmını kiralamışlar. Open Subtitles في بداية الأمر لم يتحمل أجدادي غير استئجار هذا الجزء
    Bohemya ile ilgili çok iyi bilinen tarihi bir gerçek ile ben şöminenin önünde oturmuş legolardan yüksek hızlı parçacık ivmelendiricisi yapmaya çalışırken ninem ve dedemin söylediği yılbaşı ilahilerini birleştirdim. Open Subtitles لقد وحّدت الحقائق التاريخية عن بوهيميا مع ذكرياتي مع أجدادي جدتي وجدي كانوا يغنون ترنيمات الكريسماس بينما أنا أجلس أمام المدفأة وأحاول بناء مسرع جسيمات عالي الطاقة من قطع الليجو
    Bizim hiç paramız yok ki. Van Der Bilt'lerin var hâlâ. Neden dedemler bize burada bile yardım etmezken onun yanına gitmemiz için para versinler ki? Open Subtitles ولما أجدادي يرغبوا في ان يدفعوا لنا لنعيش معهم
    Önemli olan şey buradaki her şeyin atalarıma ait olduğu. Open Subtitles ما هو مهم أن تعرف أن كل شيء هنا يعود إلى أجدادي.
    Yanımda büyükbabamın av tüfeği var. Open Subtitles لقد جلبت بندقية أجدادي
    İki dedem de girişimciydi. Babam girişimciydi. TED أجدادي كانوا رجال أعمال ، والدي كان رجل أعمال
    Orijinali kurt kapanıdır. Ya da atalarımın zamanında Blutbad kapanı. Open Subtitles في الأصل هو فخ للذئاب، أو كما كان أجدادي يسمونه
    Dedemle ninemi etkilemek için Barney Şükran gününde ailemin yardımcısıymış gibi davranacak. Open Subtitles بارني سيتظاهر ليكون الممون لوالدي . في عيد الشكر ليفاجئ أجدادي .
    Ve, Asya'nın en büyük LGBT gurur yürüyüşünün büyükannemlerin yaşadığı mahalleden birkaç blok ötede yapıldığını öğrendik. TED وعلمنا أن أكبر حفل للمثليين في آسيا يقام على بعد عدد من الأحياء السكنية من المكان الذي يسكن فيه أجدادي.
    Ama büyükbabam ve büyükannem vardı, anne tarafından olan, Joseph ve Shirley. 3. doğum günümden önce beni evlat edinip yanlarına aldılar, hâlihazırda 5 çocuk büyüttükten sonra. TED لكن كان لدي أجدادي جدي الأموميين جوزيف و شيرلي، الذين تبنوني قبل ميلادي الثالث بقليل و أخذوني كحفيد حقيقي لهم، بعد أن كانوا قد ربوا خمسة أطفال.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more