| Evet işe yaradı ama artık boğulmuyorum | Open Subtitles | أجل، ولكن ذلك أجدى نفعاً لأنني لم أعد أختنق |
| Benim yaşımdaki erkeklerin bir çoğunda işe yaradı. Ama onu bir daha asla geri alamayabilirsin. | Open Subtitles | قد أجدى نفعاً مع الكثير ممن هم بعمري المشكلة الوحيدة ، قد لا تستعيدينه |
| Hoşçakalın. Hı hı. Gerçekten işe yaradı değil mi? | Open Subtitles | هذا أجدى نفعاً أليس كذلك ؟ |
| Bende işe yaramıştı. | Open Subtitles | أجدى نفعاً معي |
| Brooke Harper'ın gerçek bir doktor olmadığını biliyorum ama bana ne verdiyse işe yaradı. | Open Subtitles | أعلم بأنّ (بروك هاربر) ليست طبيبة حقيقية لكن مهما كان ما وصفته لي فقد أجدى نفعاً |
| - Sanırım işe yaradı. | Open Subtitles | -اعتقدتُ أن الأمر أجدى نفعاً |
| - Anlaşılan işe yaradı. | Open Subtitles | -ويبدو أن هذا أجدى نفعاً |