"أجدُ" - Translation from Arabic to Turkish

• bulurum
• buluyorum
• bulacağım

Senin gibi yetenekli insanları bulurum ve onlara fırsatlar öneririm.
أجدُ أناساً موهبين مثلكِ و أعرضُ عليهم فرصاً

Ancak sanırım ben her zaman burada kalmak için bir bahane bulurum.
لكني أظن أني دائماً أجدُ عذراً للبقاء هنا

Onları suçlayamam, fakat ben bu trendi çok tehlikeli buluyorum çünkü bu şekilde, bu dev şirketler yer sağlama servisleri üzerinde sınırsız kontrole erişiyorlar.
لا يمكنني إلقاء اللومِ عليهم، لكننّي أجدُ هذا التوجّه شديدَ الخطورة، فهذا يعني أنّ الشركات العملاقة سيكون لها تحكمٌ مطلقٌ بخدمات الاستضافة،

Partilerde eskiden eğlenirdim ama şimdi kaçınılmaz olarak kendimi insanlara devletimizin sınırda ve kamplarda mültecilere nasıl işkence yaptığını anlatırken buluyorum.
اعتدتُ أن أكون مرحة في الحفلات، ولكن الآن أجدُ نفسي أُخبر الناس عن كيفية تعذيب حكومتنا اللاجئين على الحدود وفي مخيمات الحجز.

Bırak sana daha fazla yardım edeyim. Eğer bir ruhum yoksa nasıl teselli bulacağım?
كيفَ عسايَ أجدُ المؤاساةَ إن لم أكن أملكُ روحاً؟

Ne istersen. Sana başka bir tane bulacağım.
أياً كان ما تريدين ، سوف أجدُ منه آخراً.

Ama sorun değil. Ben her zaman yiyecek bir şeyler bulurum.
ولكن لابأس دائما أجدُ شيئآ

- Eliza'yı nerede bulurum?
أين أجدُ (أيلايزا)؟

Ares'i nerede bulurum?
أين أجدُ أريس؟

İtiraf etmeliyim, tüm bu olanları çok eğlenceli buluyorum.
عليّ أن أعترف إنني أجدُ هذا مسلٍ جداً

Saçını dikkat dağıtıcı buluyorum.
فأنا أجدُ شعره مشتتاً للإنتباه.

Bunu hayret verici buluyorum.
أجدُ ذلك مذهلاً.

Kimyayı çok daha etkili buluyorum.
أجدُ الكمياءَ... أكثر فعاليّة.

Bunu rahatlatıcı buluyorum.
أجدُ ذلك مريح.

- Herhangi biri yapmış olabilir. - Buna uyacak kilidi nasıl bulacağım peki?
أيّ شخص قد يصنعهُ - فإذن كيف أجدُ القفل الّذي يناسبهُ؟

Hem dikkat dağıtacağım hem de Do Hae'yi bulacağım.
سوف أشتت إنتباه الحُراس، و أجدُ دو هاي.

Oğlunu bulacağım.
سوف أجدُ إبنُكِ.

Hayatımın aşkını ne zaman bulacağım?
متى سوف أجدُ شريك حياتي؟

Şimdi, ...nerede bulacağım bu Jack ve Jill'i?
الآن... أين أجدُ (جاك) و(جيل)؟