"أجد الوقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaman bulamadım
        
    • zamanı bulamadım
        
    • vakit bulamadım
        
    • zamanım olmadı
        
    • vakti bulamadım
        
    • vakit bulamıyorum
        
    • vaktim
        
    Hayır, ona söyleyecek uygun bir zaman bulamadım. Open Subtitles لا، لم أجد الوقت المناسب لأخبرها.
    - Henüz ilgilenecek zaman bulamadım, Bea. Open Subtitles لم أجد الوقت لها بعد
    Nasıl evlatlık verildiğini, onu nasıl evlat edindiğimi ve asla söylemek için doğru zamanı bulamadım. Open Subtitles كيف تبنيتها وكيف أصبحت ابنتي ولم أجد الوقت المثالي
    Uzun zamandır sana bunu anlatmaya çalışıyordum ama uygun zamanı bulamadım. Open Subtitles كنت اقول لنفعل هذا لفترة الان... لكني لم أجد الوقت المناسب
    - Seni merak ediyordum... - Giyinmek için bile vakit bulamadım. Open Subtitles كنت قلقاً ألا أنا حتى لا أجد الوقت لارتداء ملابسى
    Yine de ayrılırken, büyükbabam bize el sallamıştı. - Ama açıklamaya zamanım olmadı. Open Subtitles لكن جدي قد لوح لنا نوعا ما لكنني لم أجد الوقت لأشرح له
    Bana verdiğin bütün o destekten sonra bütün yaptıkların için sana teşekkür edecek vakti bulamadım. Open Subtitles وبعد كل الدعم الذي قدمته لي لم أجد الوقت لأشكرك على كل ما فعلته
    Buraya okumaya geliyorum ama sen varken hiç vakit bulamıyorum. Open Subtitles آتي هنا لأقرأ، كما تعلمين. ولكن لوجودك هنا، لا أجد الوقت لذلك مطلقا
    Seni ses yayılımından koruyabilecek bir şey geliştirmeye vaktim olmadı. Open Subtitles لم أجد الوقت لتصميم شيء يقيك من الأصوات الصادرة منه
    Henüz zaman bulamadım. Open Subtitles لم أجد الوقت بعد.
    Sadece zaman bulamadım. Open Subtitles ولكنى لم أجد الوقت.
    Onu durduracak zaman bulamadım. Open Subtitles لم أجد الوقت لإيقافه
    Bir süredir seninle bir konuşma yapmak istiyordum fakat konuşmayı yapmak için hiç doğru zamanı bulamadım. Open Subtitles هناك حديث كنت اتمنى ان اجريه معك منذ فترة, لكن لم أجد الوقت المناسب.
    ona söyleyecek zamanı bulamadım bunu sevmeyeceğini söyleyebilirim. Open Subtitles لم أجد الوقت لأخبره أستطيع أن أخبرك، لن يحب هذا الأمر
    Sana söylemek istedim ama doğru zamanı bulamadım. Open Subtitles أردت أن أخبرك , لكني لم أجد الوقت الملائم .
    Daha kutlamaya bile vakit bulamadım sen de tutmuş benden bunu yapmamı mı istiyorsun? Open Subtitles لم أجد الوقت الكافى للأحتفال و أنت تريد مني أن أفعل ذلك
    Henüz okumadım,vakit bulamadım. Open Subtitles ما زلتُ لم أقرأه بعد. لم أجد الوقت اللازم.
    vakit bulamadım. Open Subtitles نعم,أنا لم أجد الوقت المناسب بعد؟
    Birkaç teklif aldık. Daha bakmaya zamanım olmadı. Open Subtitles وجدت بعض العروض البدائية, لم أجد الوقت لإلقاء نظرة بعد
    Yeni bir tanesini çıkartmak için zamanım olmadı. Open Subtitles لم أجد الوقت لإصدار واحدة حديدة
    Daha söylemek için doğru vakti bulamadım. Open Subtitles -لم أجد الوقت المناسب
    Bazen köşeni okumaya vakit bulamıyorum. Open Subtitles لا أجد الوقت دائماً لقراءة مقالاتك
    Comic-Con'u yıllardır biliyorum ama hiç gitmeye vaktim olmadı. TED كنت أعرف بشأن تجمع الكوميديا منذ سنوات ولكني لم أجد الوقت لزيارته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more