prosedür belli. Önce bu işi benimle halletmeliydiniz. | Open Subtitles | توجد أجراءات يجب ان تعرفها انزع هذا معىاولا |
Bunun için bir sürü prosedür var. | Open Subtitles | نعم, حسناً , لديهم أجراءات محدده تحدد ذلك |
Protokole göre Hai-Pong'un 20 mil çapında bir yerde olmalılar. | Open Subtitles | أجراءات التشغيل القياسية تقول انهم سيكونون ضمن دائرة نصفها 20 ميل من (هاي فونغ) |
Protokole göre Hai-Pong'un 20 mil çapında bir yerde olmalılar. | Open Subtitles | أجراءات التشغيل القياسية تقول انهم سيكونون ضمن دائرة نصفها 20 ميل من (هاي فونغ) |
Bence önce boşanma işlemi tamamlansın, sonra yeniden evlenelim. | Open Subtitles | علينا أن نكمل أجراءات الطلاق ومن ثم نعاود الزواج من جديد |
Bu standart bir prosedür. | Open Subtitles | أنها أجراءات عمل أعتيادية. |
Bak, tüm bunlar, prosedür. | Open Subtitles | أترين, هذا, كل هذا أجراءات |
- Ne yazık ki tarama işlemi yetişkinlerde biraz karışık. | Open Subtitles | ولسوء الحظ، أن أجراءات الفحص للبالغين تعد معقدة كثيراً. |
Ama tarama işlemi ne yazık ki yetişkinlerde biraz daha karışık. | Open Subtitles | ولسوء الحظ، أن أجراءات الفحص للبالغين تعد معقدة كثيراً. |
Bunlar standart endüstri uygulamaları | Open Subtitles | هذه أجراءات صناعية أعتيادية |
Bilirsin, standart polis bilgileri işte. | Open Subtitles | أجراءات اشياء الشرطة |
Hayır, sadece standart güvenlik uygulamaları. | Open Subtitles | لا، فقط أجراءات حماية قياسية |