Müfettiş Nelson'ın Yaptığı bir araştırma sayesinde, onun çok eski bir dostuyla tanışacağız. | Open Subtitles | بفضل تلك التحقيقات التي أجراها المفتش نيلسون الطيب سوف نقابل أصدقاءً قُدامىَ لها |
Bu sabah Tippin'in McNeil'la Yaptığı bir telefon konuşmasını dinlemişler. | Open Subtitles | لقد اعترضوا المكالمه التى أجراها تيبين الى ماكنيل اليوم |
Hayır, fakat cep telefonundan Yaptığı son on aramayı almayı başardım. | Open Subtitles | لا، ولكني تمكنت من الحصول على اخر 10 مكالمات أجراها من هاتفه الخليوي |
Hayır, fakat cep telefonundan Yaptığı son on aramayı almayı başardım. | Open Subtitles | لا، ولكني تمكنت من الحصول على اخر 10 مكالمات أجراها من هاتفه الخليوي |
Bununla birlikte Yaptığı diğer deneylerin sonucunda Harvey'ye göre bunun tek bir açıklaması olabilirdi. | Open Subtitles | هذه،وبالإضافة إلي التجارب الأخري التي أجراها هارڤي لا يوجد سوي تفسير واحد لهذا |
Geçen hafta Yaptığı tüm telefon konuşmalarını dinledik. | Open Subtitles | قمنا بالتصنت على كل مكالمة أجراها الأسبوع الماضي. |
Yaptığı her aramayı ve bu aramaları Yaptığı yerleri bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كذلك كل مكالمة هاتفيّة أجراها ومن أين قام بإجرائها |