Ben böyle bir şeyi Sadece senin için yapardım herhalde. | Open Subtitles | لن أعمل مثل هذا إلا إن كان من أجلك فقط |
Kalıbımı basarım bu kuş kötü bir alamet; Sadece senin için. | Open Subtitles | أراهن أن هذا الطائر نذير نحس وهي من أجلك فقط. |
Kalıbımı basarım bu kuş kötü bir alamet; Sadece senin için. | Open Subtitles | أراهن أن هذا الطائر نذير نحس وهي من أجلك فقط. |
O, aklını kaybetti canım, hep senin yüzünden. | Open Subtitles | "لقد فقدت عقلها, من أجلك فقط يا عزيزي" |
O, aklını kaybetti canım, hep senin yüzünden. | Open Subtitles | "لقد فقدت عقلها, من أجلك فقط يا عزيزي" |
Bilirsin, daha ilk tanıştığımızda, sırf senin iyiliği için sarhoş olma anlayışını göstermeliydim. | Open Subtitles | كما ترين في أول مرة إلتقينا لم أسمح لنفسي أن أسكر.. من أجلك فقط |
O şarkıya Sadece senin için çalışmıştım. | Open Subtitles | أنا كنت أتدرب على تلك الأغنية من أجلك فقط |
Suyu terk edip buraya geldiğimde acınası bir şekilde Sadece senin için atan bir kalbim oldu. | Open Subtitles | ما إن تخليت عن كوني بالماء و اتيت لهنا بطريقة مثيرة للشفقة، حصلت على قلب ينبض من أجلك فقط |
Bu iyi, çünkü Sadece senin için buradayım. | Open Subtitles | حسناً ، هذا جيد لإنني أتواجد هُنا من أجلك فقط |
Seni seviyorum, Kiran, senin, ama Sadece senin olan... | Open Subtitles | من أجلك كيران و من أجلك فقط ، فيكي |
Ama Sadece senin değil. Ben de seyredeceğim. | Open Subtitles | ولكنها ليست من أجلك فقط انا سوف اشاهد |
..zarif , modern , pahalı... fotoğraf çekimlerini ... Sadece senin için olacak ? Ya da olmayacak. Yani , herneyse.... | Open Subtitles | رائعة جدا, عصرية جدا، باهظة الثمن صور فوتوغرافية, من أجلك فقط أو لا ... أعنى, أى كان |
Evet, teşekkürler. Biliyor musun, buraya Sadece senin için geldim. | Open Subtitles | نعم,بفضلك لقد أتيت إلى هنا من أجلك فقط |
Senin için, Sadece senin hatırın için Jenny'e destek olacağım. | Open Subtitles | من أجلك, فقط من أجلك سأعتني بجيني |
Evet, teşekkürler. Biliyor musun, buraya Sadece senin için geldim. | Open Subtitles | نعم,بفضلك لقد أتيت إلى هنا من أجلك فقط |
Sadece senin için yaptığımı kim söyledi? | Open Subtitles | حسناً من قال بأن هذا من أجلك فقط ؟ |
Sadece senin için değil. Çeneni kapalı tutacaksın! İyi misin? | Open Subtitles | ليس من أجلك فقط. أبقي فمك اللعين مغلقا! أنت بخير ؟ |
"Sevgili Riley, bu kadavrayı bir göz hekimi öğrencisinden Sadece senin için çaldım." | Open Subtitles | عزيزتي " رايلي " لقد سرقت هذه الرأس " من طالب بكلية طب العيون من أجلك فقط " |
O, aklını kaybetti canım, hep senin yüzünden. | Open Subtitles | "لقد فقدت عقلها, من أجلك فقط يا عزيزي" |
hep senin için atıyor... | Open Subtitles | وينبض من أجلك فقط |
Munni beni mahcup etti, canım, hep senin yüzünden. | Open Subtitles | "مونّي) ذليلة,عزيزي, من أجلك فقط)" |
Bak, sırf senin için pozisyonumu değiştirmeyi istiyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا قادر على تبديل موقعي من أجلك فقط |