"أجلها" - Translation from Arabic to Turkish

• ona
• onunla
• onu
• - Onun
• Bunun için
• almaya
• Uğrunda
• feda
• kendisi için
• onun için
• uğruna
• onlar için

onun için kariyerinden vazgeçebildiğine göre ona çok değer veriyor olmalısın.
لابد أنك تهتم بها كثيراً حتى تتنازل عن عملك من أجلها

Ama elimdeki ve ona karşılık bana ne vereceğin önemli.
لكن من لدي وماذا سوف تعطيني من أجلها هو المهم

Ne Atlanta'da, ne DC'de, ne de New York'ta ona göre iş var.
لاتوجد لديهم وظائف من أجلها, في العاصمة, أو نيو يورك , أو أتلانتا,

Ve yaşadığınız sürece sadece onunla olmayı ve birlikte yaşamayı kabul ediyor musun?
وتبتعد عن كل الأخريات ؟ وتبقي نفسك من أجلها طالما ما زلتما حيان ؟

İkimizin de asıl öfkeli olduğun konunun ne olduğunu bilmemize rağmen onu terslemen.
حقيقة أنك للتو أنفعلت من أجلها بينما كلانا يعلم لماذا كل هذا الغضب

- Onun adına seviniyorum, Charlotte. - Ondan çok hoşlanmışa benziyor.
ـ أنا سعيدة للغاية من أجلها ياشارلوت ـ تبدو سعيدة به

İşin aslı Bunun için sağ kalmam gerektiğini tamamen unutmuşum.
نسيتُ تمامًا أنه كان عليّ أن أعيش من أجلها بالفعل

Yarın sabah erkenden ona bulduğum şoförle birlikte geleceğim.
سأكون هناك فى الصباح مع سائق وجدته من أجلها.

Her 6 ayda bu konuda ona giderdim. Hep üniformalı idi.
كل ستة أشهر أذهب من أجلها كان دائما بملابسه العسكريه

Onun adına evini sattım. ona para kazandırdım.
لقد بعت المنزل من أجلها وكونت لها ثروتها

ona gelecektir, aynı bir farenin peynire gelmesi gibi.
سيأتي من أجلها كما ينجذب الجرذ إلى الجبن.

Bunun ona asla olmayacağını umdum.
ولكن كان عندى إيمان بأنه لن يحدث لها شئ بعد كلٍ ، زوجة أخى بوجا صلت من أجلها

ona göstermek için çıkarsana.
لم لا تفعل ذلك بسرعة من أجلها ايها القوي؟

Ne bileyim, kendi sorunlarımı halledemezsem onunla nasıl beraber olurum?
كيف يمكنني ان أكون هناك من أجلها ولم أتمكن من حل مشاكلي بعد ؟ هلتفهمينما أعنيه؟

Biz sadece onun için burada olduğumuzu onunla ilgilendiğimizi göstermeliyiz
ليس عليك سوى أن تثبت لها أنك هنا من أجلها و أننا نهتم بها

Tüm hayatım ve anlatamayacağım kadar uzun bir mücadeleyi onu kurmak için verdim.
حياتى كلها ونضال يعجز عن وصفه الكلام كان من أجلها

Bu kız memnuniyetsiz,onu iyileştirmek için yaptıkların düşünülürse.
‫هذه الفتاة لاتستحق كل مافعلت من أجلها ‫لقد فعلت المستحيل من أجلها

- Onun için bir şarkı istedi.
وأسنانها بيضاء .. وأعد أغنية من أجلها

Bu hakikaten harika bir özellik ve Bunun için özür dilemen gerekmez.
و هذه فعلا سيماء باهرة ، و لست مضطرا للإعتذار من أجلها

...bir kaç şey, kilit altına almaya değecek şeyler değiller.
التي لدي لا تستحق المخاطرة بالسجن من أجلها

- Arzu ettiğim - Uğrunda savaşmaya değer bir kız
أتمنى لو كان عندي أي فتاة تستحق القتال من أجلها

Bu haklar onlar için savaşan ve kendilerini feda eden kişilerce kazanıldı.
بل اكتسبها أناسٌ ناضلوا من أجلها وضحّوا من أجلها.

Bundan ayri olarak da gitmesini istemistim, kendisi için.
لكن أكثر من ذلك، أردتها أن ترحل، من أجلها.

Evet, ama bana karşı hep çok nazik davrandı, onun için üzülüyorum.
أجل ، ولكنها كانت دائماً لطيفة معي وأنا أشعر بالأسى من أجلها

Atalarımızın uğruna savaşıp öldüğü şeyler için çarpışacağım. Doğru mu?
أنا سأحافظ على حقوق ,أجدادنا حاربوا وماتوا من أجلها ؟