Bu odada mastürbasyon yapacaksınız, ve analiz için sperm vereceksiniz. | Open Subtitles | إذاً، في هذه الغرفة، ستمارس العادة السرية و ستجمع حيواناتك المنوية من أجل التحليل |
Doktor Robbins kurbanın ciğerlerinde bulduğu parçayı analiz için bana gönderdi. | Open Subtitles | الطبيب روبنز وجد مادة غريبة في رئتا ضحيتكم أرسل الي عينة من أجل التحليل |
Bu önemli, çünkü kırsal bölgelerde çalışırken, topluluklara gidip test yapabilen ve numune toplayabilen gezici bir tarama minibüsü olmasına ve bunları analiz için hastaneye yollamasına rağmen, günler sonra, anormal bir test sonucu alan kadınların gelmesi istenmiştir. | TED | هذا هو المهم الآن، لأن ما وجدوه يعمل في المجتمعات الريفية، هو أنه حتى عندما يتوفر لديهم حافلة فحص متنقلة التي تستطيع الذهاب إلى المجتمع وعمل الفحوصات وجمع العينات وإرسالها إلى المستشفى الرئيسي من أجل التحليل ولاحقاً بعد أيام، تتلّقى النساء مكالمة هاتفية بنتيجة فحص غير عادية ويُطلب منهن الحضور، |
Bütün adli kanıtlar analiz için Abby'e yollandı sonra fotoğraftan odayı oluşturdum. | Open Subtitles | كل الأدلة الشرعية الخاصة بالجريمة أرسلت لـ (أبي) من أجل التحليل ثم أعدت بناءها من الصور |
analiz için örnek getirdim. | Open Subtitles | أحضرت لك مادة من أجل التحليل |