Herkesin korunmak için civar köylere gitmek zorunda kaldığını söyledi, yani... | Open Subtitles | قالت أن على الجميع الذهاب بالقرب من القرى من أجل الحماية. |
- Kedicik bana tısladı! Belki de korunmak için koalanın arkasına saklanmalıyım. | Open Subtitles | لقد أخافتني القطة الجبانة ربما علي أن أختبئ وراء الكوالا من أجل الحماية |
Bana nasıl kullanacağımı öğretti. korunmak için. | Open Subtitles | لقد علمني كيف أقوم بإستخدامة من أجل الحماية |
Bazen onun ve diğer adamlarla birlikteydim.. ...ama sadece koruma için. | Open Subtitles | أحيانا كنت أتمشى معه وباقي الرفاق لكن من أجل الحماية فقط |
İnsanlar o deliğe koruma için girer. | Open Subtitles | بعض الأشخاص يدخلون الحبس الأنفرادي من أجل الحماية |
Biliyorum. Slim senin koruman için olduklarını söyledi. | Open Subtitles | أعرف ، (سْليم) قال بأن عليهم أن يرافقوك من أجل الحماية |
korunmak için köpeklerine her ay para veriyorum. | Open Subtitles | أدفع لكلابك كل شهر من أجل الحماية |
korunmak için haydutlara da. | Open Subtitles | دفع حتى للعصابات من أجل الحماية |
Sadece korunmak için hacı. | Open Subtitles | هذا من أجل الحماية يا رجل. |
- Sadece korunmak için götürmüştüm. | Open Subtitles | -من أجل الحماية فقط |
korunmak için. | Open Subtitles | من أجل الحماية |
korunmak için. | Open Subtitles | من أجل الحماية |
Aydınlanma kadar koruma için de para ödüyorlar. | Open Subtitles | يدفعون الكثير من المال في التنوير وأيضاً من أجل الحماية |
O işi bırakana kadar kartel bize koruma için zorla para ödetti. | Open Subtitles | وقد أجبرنا إتحادُ "الكارتل" على دفع مالٍ من أجل الحماية حتى أفلسنا |
Birkaç haftadır şehirde ve şimdiden koruma için para mı veriyorlar bu adama? | Open Subtitles | لأسابيع قليلة في المدينة استطاع جعل المحليين يدفعون له من أجل الحماية |
Sorun değil. Sadece koruma için Stirling. | Open Subtitles | لا بأس إنه فقط من أجل الحماية ستيرلنج |
Güvenlik için. koruma için. | Open Subtitles | من أجل الأمن من أجل الحماية |