Ben doğumu yaptıracağım. Sen de bebek için elinizden geleni yapacaksın. | Open Subtitles | بإمكاني أن أوّلدها ، بعدها إفعلوا ما تستطيعون من أجل الطفل |
Yani bunu arkadaki bu cebe yerleştiriyorsunuz ve burada bebek için sıcak bir mikro-çevre yaratıyorsunuz. | TED | ثم، تقوم بوضعها في هذا الجيب الصغير هنا في الخلف، وتصنع بيئة صغيرة دافئة من أجل الطفل. |
Alamayacağın herşey, iyi bir diyetteysen bile. Sen ve bebek için çok iyi olacak. | Open Subtitles | كل شئ لا تجدينه في الأكل حتى ولو كنت تتبعين حمية جيدة سيكون ذلك رائعاً من أجلك ومن أجل الطفل |
bebeğimiz için paraya ihtiyacımız olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرته بأننا بحاجة إلى المال من أجل الطفل |
Kendinden olmayan bir çocuk için çok fazla zaman harcayıp mücadele ediyor. | Open Subtitles | يبدو انه تم انفاق الكثير من الوقت والمال يقاتلون من أجل الطفل الذي ليس له. |
Beraber taşınmak istersen ya da evlenmek istersen sen ve senin Bebeğin için her zaman burada olacağım. | Open Subtitles | إذا أردتِ الانتقال للعيش معاً إذا أردتِ أن نتزوج.. فأنا جاهز من أجلك ومن أجل الطفل |
Bence sende kalmalı. bebek için kenara ayırırsın. | Open Subtitles | كلا, لمّ لا تأخذها لنفسك من أجل الطفل, كما تعلم |
Bak, biliyorum bu korkunç... ama babasının kim olduğunu bilmen gerektiğini düşünüyorum kendin için olmasa bile bebek için en azından. | Open Subtitles | اسمعي ، أعرف أن ماسأقوله مخيفاً ولكن اعتقد أنه ينبغي عليكِ أن تعرفي والد الطفل إن لم يكن هذا من أجلكِ فمن أجل الطفل إذن |
Doğum öncesi bakım sadece bebek için değildir. | Open Subtitles | رعاية ماقبل الولادة ليست فقط من أجل الطفل |
Bu bebek için, ve bu da doğacak bebeğe hediyeler. | Open Subtitles | هذا من أجل الطفل وهذا هدية أستحمام الطفل |
Kendin için olmasa bile bebek için. | Open Subtitles | إن لـم يكن من أجلكِ، فمن أجل الطفل علي الأقل. |
Eğlence, oyun ve bebek için bedava şeyler olacak. | Open Subtitles | إنّه مرحّ وألعاب واشياء مجــانية من أجل الطفل |
Ama maalesef bebek için yapabileceğimiz pek bir şey yok. | Open Subtitles | ولكني أخشى لايوجد الكثير بإمكاننا عمله من أجل الطفل |
Eteğinle arabanın arkasına bağla. bebek için süt lazım, evde ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | سنحتاج إلى الحليب من أجل الطفل فلا ندري ماذا سنجد في بيتنا بـ "تارا" |
Sana süngüyle öldürülmüş minik bir bebek göstersem ve kaderinin bu olduğunu söylesem bebek için ağlayabiliriz. | Open Subtitles | إذا اريتك طفل صغير تعرض قتل بحربة ... ويقولون سوء الحظ قد نبكي من أجل الطفل |
bebek için sana ihtiyacımız yoktu. | Open Subtitles | -لم نكُنّ بِحاجةٍ إليك من أجل الطفل الرضيعِ |
Kazanacağım her kuruşu sana yollayacağım... bebeğimiz için... | Open Subtitles | "سأرسل إليك كل سنت أكسبه من أجل الطفل. |
Bildiğiniz gibi Gavin bir mimar ve içerisinde bebeğimiz için oyun odası olan bir ev tasarlıyor. | Open Subtitles | و(غافن) مهندس كما تعلمان، وهو يصمّم لنا منزلا .جديدا مع مكان لعب منفصل من أجل الطفل |
Fransız piliç; diğerleri çocuk için geliyorlardı, demişti. | Open Subtitles | المرأة الفرنسية قالت أن الآخرين قادمين من أجل الطفل |
çocuk için bir şey yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً من أجل الطفل |
Bebeğin için buna ihtiyacın var | Open Subtitles | إنّكِ بحاجة لهذا من أجل الطفل. |
Cuma günü evleri bebeğin güvenliği için düzenleyen kişiyle... - ...tanışmamız gerekiyor | Open Subtitles | يوم الجمعة يجب أن نلتقي عامل تحصين المنزل من أجل الطفل في الشقة |
Ve bebek fotoğrafları için ayrılmış bolca sayfa var. | Open Subtitles | ومازال هناك العديد من الاوراق من أجل الطفل الصغير |