Yalnızca topluluğumdaki kızlar için değil, diğer küçük topluluklar için de mücadelede kararlıydık. | TED | لقد تمّ تعييننا للنضال من أجل الفتيات ليس فقط في مجتمعنا بل في المجتمعات الأخرى |
Bunu senin için yapmıyorum. kızlar için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا لا افعل هذا من أجلك أنا افعل هذا من أجل الفتيات |
Bunlar erkekler için değil, kızlar için. Babamın yakında döneceğini sanıyordum. | Open Subtitles | . هذا من أجل الفتيات ، ليس من أجل الأولاد . لذا أعتقد بأن والدي سيعود قريبا |
- Tabii ki kızlar için. | Open Subtitles | أليست الإجابة واضحة؟ من أجل الفتيات |
Oraya kızlar için gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست ذاهب هناك من أجل الفتيات |
kızlar için güzel hikaye olur. | Open Subtitles | قصة جيدة من أجل الفتيات الليلة |
Sadece senin için değil, diğer kızlar için de. | Open Subtitles | من أجل الفتيات الأخريات لكن ليس من أجلك |
Ve dün Sunitha'nın bahsettiği, dayanan, hayatta kalan, ve başka biri haline gelebilen kızlar için yapmak istiyorum. | TED | وأيضاً من أجل الفتيات التى تحدثت عنهم (سونيثا) بالأمس الذين نجوا , والذين يستطيعون أن يصبحوا شخص آخر |
Küçük kızlar için | Open Subtitles | من أجل الفتيات الصغيرات |
Dayanacağım. kızlar için. | Open Subtitles | سأتحملُ، من أجل الفتيات |
- Bunu kızlar için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل ذلك من أجل الفتيات |
Ben buraya kızlar için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل الفتيات . |
Ayrıca sadece kızlar için yapıyordu sanırım. | Open Subtitles | - وأعتقد أنه قدّم لها من أجل الفتيات . |
Sadece kızlar için burdayım! | Open Subtitles | -جئت فقط من أجل الفتيات |