Musa... bazen herkesin iyiliği için... ..bazılarını kurban etmek gerekir. | Open Subtitles | موسي في بعض الأحيان, و من أجل المصلحة العامة يجب أن تقدم التضحيات |
Birkaç ailenin bundan mutlu olmayacağını biliyorum ama bunun herkesin iyiliği için olduğunu anlamaları lazım. | Open Subtitles | أعرف أن بعض الآباء لن يكونوا سعيدين لكن يجب عليهم فهم ذلك من أجل المصلحة العامة |
Hatta bazıları herkesin iyiliği için canlarını feda eder. | Open Subtitles | في الحقيقة، البعض منهم يخاطر بحياته من أجل المصلحة العامة. |
Evet ama daha iyi bir amaç uğruna hepimiz fedakârlıkta bulunacağız, değil mi Alfred? | Open Subtitles | أجل، علينا تقديم التضحيات من أجل المصلحة العامة، أليسَ كذلك؟ |
Herkesin iyiliği için birlikte hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعمل معًا، من أجل المصلحة العامة. |
Bir tarafta yapmak istediğin eğlenceli aktivite diğer tarafta topluluğun iyiliği için yapacağın daha az eğlenceli aktivite. | Open Subtitles | ثمة شيء ممتع لطالما أردتِ فعله، وشيء آخر أقل إمتاعًا سيفعله الناس من أجل المصلحة العامة. |
Sandy bize bu işlerin toplumun iyiliği için olduğunu öğretir. | Open Subtitles | ساندى ) يعلمنا أن هذه الافعال) من أجل المصلحة العامة |
Bu hepimizin iyiliği için. | Open Subtitles | هذا من أجل المصلحة العامة |
Herkesin iyiliği için. | Open Subtitles | من أجل المصلحة الأكبر |
Çoğunluğun iyiliği için insanlığın- | Open Subtitles | -من أجل المصلحة الأعظّم، الإنسانية |
Bizimkisi daha iyi bir amaç uğruna hizmet etmek. | Open Subtitles | ... وهدفنا هو العمل من أجل المصلحة العامة |
Daha iyi bir amaç uğruna bunu yaparsın. | Open Subtitles | من أجل المصلحة العامّة. أعلم يا (بوث). |
- İyi bir amaç için! | Open Subtitles | -من أجل المصلحة العظمى . |