Sahanın içinde veya dışında yaptığımız her şey, sadece - birbirimiz için var olmak ve birbirimize destek olmak içindir. | Open Subtitles | و أن نتأزر من أجل بعضنا البعض لذلك، أجل، لا أستطيع شكره كفاية أليس ذلك أمراً، أليس ذلك أمراً جميلاً |
birbirimiz için yenilenebilir enerji kaynağı olabiliriz. | TED | بإمكاننا أن نصبح مصادرنا للطاقة المتجددة من أجل بعضنا البعض. |
O yüzden birbirimiz için gayret göstermeye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | لذا علينا الأستمرار في المحاولة من أجل بعضنا البعض |
Biz birbirimiz için yaratıldık. | Open Subtitles | أنت وأنا صنعنا من أجل بعضنا البعض. |
Ne olursa olsun birbirimiz için savaşmamızı isterlerdi. | Open Subtitles | لنقاتل من أجل بعضنا مهما يكون. |
- Evet, biz birbirimiz için yaratılmışız. | Open Subtitles | حسناً ، خُلقنا من أجل بعضنا البعض |
İkimiz de birbirimiz için yaptık. | Open Subtitles | كلانا قمنا به من أجل بعضنا |
birbirimiz için buradaydık. | Open Subtitles | كنّا هنا من أجل بعضنا |
Biz birbirimiz için yaratılmışız. | Open Subtitles | نحن وجدنا من أجل بعضنا البعض |
birbirimiz için yaratılmışız. | Open Subtitles | خُلقنا من أجل بعضنا |
Biz birbirimiz için yaratılmışız, Sherlock. | Open Subtitles | لقد وجدنا من أجل بعضنا (شارلوك) |