Yani bana yalan söylüyor ve gizli bir hayat için beni sallıyor muydun? | Open Subtitles | إذن فكنت تكذب عليّ، وتتركني من أجل حياة خاصة؟ |
Yani bana yalan söylüyor ve gizli bir hayat için beni sallıyor muydun? | Open Subtitles | إذن فكنت تكذب عليّ، وتتركني من أجل حياة خاصة؟ |
William Wallace'ın hayatı için yalvarmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت... ...لأتوسل إليك من أجل حياة وليام والاس. |
İlk DVD'yi alan aile televizyonda kızlarının hayatı için yalvarmıştı. | Open Subtitles | -أول عائلة استلمت القرص ظهرت على التلفاز كانوا يتضرعون من أجل حياة ابنتهم |
Başarılı bir yaşam için ilk ders: anne-babalarınızı dikkatli seçin. | TED | الدرس الأول من أجل حياة ناجحة، هو التالي: اختر والديك بعناية فائقة. |
Bunca yolu bir insanın yaşaması için yalvarmaya mı geldi? | Open Subtitles | قطعت كلّ ذلك الطريق لتتوسّل من أجل حياة إنسان؟ |
Ve bu işe karışanlar için de dua edelim. | Open Subtitles | ودعنا نصلّي من أجل حياة الآخرين بمن فيهم... |
Daha iyi bir hayat için ortak bir amacımız olmalı. | Open Subtitles | نحن بحاجة الى ان يكون سبب المشترك من أجل حياة أفضل، بالنسبة لنا جميعا. |
Kafam almıyor, ben Dünya'yı yeni bir hayat için bıraktım sense başladığın yere geri dönüyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أفهم، لقد غادرتِ من أجل حياة جديدة ثم تعودين إلى حيث بدأتي |
- Yeni bir hayat için adam öldürmüştü. | Open Subtitles | لقد قتلت مرّة من أجل حياة جديدة. |
Kaliforniya'ya daha iyi bir hayat için gidiyorlardı. | Open Subtitles | حسنا,لقد كانوا فى طريقهم إلى "كاليفورنيا" من أجل حياة أفضل ولكنهم علقوا هنا بسبب حدوث عاصفة جليدية سيئة |
Sıradan bir hayat için sıradan bir kahve. | Open Subtitles | بووو القهوة العادية من أجل حياة عادية |
Bundan anlamamız gereken şey, Kaga memurlarının Şangay'a gece hayatı için gelmediği. | Open Subtitles | يخبرنا هذا أن ضباط حاملة الطائرات "كيجا" لم يأتوا إلى "شنغهاي" من أجل حياة الليل. |
Hades, Prenses'i istedi. Koca şehrin hayatı için bir kişi kurban edilecek. | Open Subtitles | ضحي بواحدة من أجل حياة المدينة |
Başkalarının hayatı için de mücadele ediyoruz. | Open Subtitles | نحَن نُقاتِل من أجل حياة شخصٍ ما. |
Hem de önemsiz bir insanın hayatı için. | Open Subtitles | ليس من أجل حياة بشرية غير مُهمة |
Elmas bisküvi Elmas bisküvi... sağlıklı bir yaşam için... | Open Subtitles | بسكويت الماس بسكويت الماس تذوَّقه من أجل حياة خالية من البأس |
Kocanın yaşaması için, bu insanı öldürecek misin? | Open Subtitles | ،أتودي قتله في مقابل من أجل حياة زوجكِ؟ |
Ve bu işe karışanlar için de dua edelim. | Open Subtitles | و دعونا نصلّي من أجل حياة الآخرين... |
Yaratıcısı, Mısırlı bir TV yapımcısı olan Ahmed Abou Haiba, gençlerin İslamiyet’ten esinlenerek daha iyi bir hayat sürmelerini istiyor.¼ | TED | مؤسسه، الذي هو منتج تلفزيوني مصري يسمى أحمد أبو هيبة، يريد أن يلهم الشباب بالإسلام من أجل حياة أفضل. |
Bazı insanlar o boş hayatları için 40 yıI çalışıyor ancak vakit dolduğunda ölüp gidiyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يعملون 40 عامًا من أجل حياة الرفاهية, لكن حين يحين الوقت, سيضيعون ومن ثمّ سيموتون. |