Bu senin güvenliğin için... Mark'a bundan bahsetmemelisin. | Open Subtitles | من أجل سلامتك لا يجب أن تتحدثي مع مارك بهذا الشأن |
İnan bana. Kendi güvenliğin için bu kızı camdan uzak tut. | Open Subtitles | ثق بي من أجل سلامتك البنت لا يمكن أن تكون قرب زجاج |
Leela, onur duydum ama kendi güvenliğin için hiç kimseye güvenmemelisin, bana bile. | Open Subtitles | هذا يشرفني يا ليلا لكن من أجل سلامتك لا يجب أن تثقي بأي شخص و لا حتى أنا |
Lütfen kendi güvenliğiniz için o binayı hemen terk edin. | Open Subtitles | رجاء اخلاء الأسطح حالا من أجل سلامتك الشخصية |
Lütfen kendi güvenliğiniz için hemen binayı terk edin. | Open Subtitles | رجاء الاخلاء من حالا من أجل سلامتك الشخصية |
Lütfen kendi güvenliğiniz için binayı hemen terk edin. | Open Subtitles | رجاء اخلاء الأسطح حالا من أجل سلامتك الشخصية |
Senin için Metro Seasons Oteli'nde bir süit tuttum. güvenliğin için. | Open Subtitles | لقد حجزت لك جناحاً في فندق (ميترو سيزونز)، من أجل سلامتك |
Rodney ne olursa olsun, kendi güvenliğin için lütfen bu işe karışma. | Open Subtitles | رودني مهما حصل ارجوك ومن أجل سلامتك - أرجوك لا تتدخل. - عن ماذا تتحدث ؟ |
Seni güvenliğin için uyuşturmak zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | ربّما ينبغي عليّ تهدئتكَ من أجل سلامتك |
Senin güvenliğin için 72 saat gözetimde tutulacaksın. | Open Subtitles | حجز لمدة 72 ساعة، من أجل سلامتك الخاصة. |
ama... güvenliğin için öğütlendin, bunu kendine saklamak için. | Open Subtitles | ولكن... ....... سيتم نَصحك من أجل سلامتك. |
Rahatlaman gerek, kendi güvenliğin için. | Open Subtitles | أريدك أن تسترخي هذا من أجل سلامتك |
güvenliğin için özellikle yaptırdım onu. | Open Subtitles | قمتُ بإعداده خصّيصًا من أجل سلامتك |
Bu senin güvenliğin için. | Open Subtitles | هذا من أجل سلامتك |
Lütfen, kendi güvenliğiniz için binayı hemen terk edin. | Open Subtitles | رجاء الاخلاء من حالا من أجل سلامتك الشخصية |
Kendi güvenliğiniz için sizi oraya yatırdığınızı söylediler. | Open Subtitles | وعليك لكونك صعبة، مما أجبرهم لابعادك من أجل سلامتك |
güvenliğiniz için hemen şimdi bizimle gelmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | من أجل سلامتك ، تحتاجين إلى القدوم معنا الآن |
Hanımefendi, kendi güvenliğiniz için içeri girin. | Open Subtitles | سيدتي عودي إلى الداخل من أجل سلامتك |
Sizin güvenliğiniz için. | Open Subtitles | - لا وقت للشرح - هذا من أجل سلامتك الخاصة |
Sizin güvenliğiniz için tabii ki. | Open Subtitles | هذا من أجل سلامتك الشخصية بالطبع |
Ve kendi iyiliğin için geç kalmış olmamak için dua etsen iyi olur. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تتمنى من أجل سلامتك أن لايكون قد فات الأوان |