"أجل لقد" - Translation from Arabic to Turkish

    • evet
        
    • yaptım
        
    evet. Sana bir yer bulacağıma söz vermiştim hatırlarsan. Buldum. Open Subtitles أجل لقد وعدتكِ بإيجاد عمل لكِ و وقد وفيت بوعدي
    evet, Eşik altı departmanında geçen sene bazı kayıplar yaşadık. Open Subtitles أجل لقد حدثت بعد الخسائر في أحد الأقسام العام الماضي
    - evet, dedin. - Hayır, demedim. - evet, dedin. Open Subtitles كلا, لم أفعل أجل, لقد فعلت, يا إلهي, لم تفعل
    Bütün dosyaların sağlamasını yaptım. Open Subtitles أجل لقد تفقدت بالكامل بعض الملفات الأخرى
    - evet,... evet, hayatını kurtarmaya çalışarak bir hata yaptım. Open Subtitles أجل. لقد اقترفت خطأ بينما كنت أحاول إنقاذ حياتك.
    - evet, artık bizi var, o zaman neden bizi darbe yok. Open Subtitles أجل . لقد تمكنتن مننا . لذا لما لا تقضين علينا ؟
    evet. Altı gündür parça parça inşa ediyordum. Sonunda bitirdim. Open Subtitles أجل لقد بدأت ببنائه منذ ستة أيام وانتهيت الآن منه
    River Cafe yakınında olanı? evet, duştayken polis anonsundan duydum. Open Subtitles أجل لقد إلتقطت ذلك بإرسال الشرطة عندما كنت في الإستحمام
    evet, güvenli bir yere park etmiştim ve bu her şeyi mahvetti. Open Subtitles أجل , لقد قمت بتغيير مكان الشاحنة وتقريباً قد أفسدت الأمر برمته
    Oh. evet, ben, hm... Birkaç hafta önce Sigarayı bıraktım. Open Subtitles آوه ، أجل لقد أقلعت عن التّدخين منذ بضعة أسابيع
    evet doğru, ona benim için kokain hazırlaması konusunda ihtiyacım vardı. Open Subtitles أجل لقد كنت أحتاجه ليطبخ لي ليس مواعدة الخادمة في الجوار
    evet içtim ve bugün içtiğim üçüncü sigaraydı. Bu ne demektir biliyor musun? Open Subtitles أجل لقد دخنت ، وكانت الثالثة لي خلال هذا اليوم أتعلمين معنى هذا؟
    evet. Bir şeyler yapmayı deneyen bir kaç kişi gördüm. Open Subtitles أجل لقد رأيت القليل من الناس يحاولن القيام ببعض الاشياء
    evet, millete selam vermek için Andy'nin ekibinin partisine uğradım. Open Subtitles أجل لقد توقفت عند حفلة مسرحية أندي للسلام على الجميع
    evet, ama çok iyi bir şey yaptın, değil mi? Open Subtitles أجل, لقد أحسنتِ صنعًا في كل ما فعلته, أليس كذلك؟
    evet onunla bir kafede buluştuğunuzu ve çok üzgün olduğunuzu söyledi. Open Subtitles أجل لقد قالت أنكِ قابلتها على كافيه وأنكِ كنتِ مستائة منها
    Güzeldi. Dünyanın en uzun yürüyüşünü yaptım. Open Subtitles أجل لقد فعلتُ وقد قُمت بأكبر جولة فى العالم
    Bu azgın Fransızlara bakıcılık yaptım tüm gece. Open Subtitles أجل لقد كنت أجالس فرنسيون ثملون ثائرون طوال الوقت
    - evet, orada da epey sahil evi yaptım. Open Subtitles ـ حسناً ـ أجل, لقد قمتُ بوضع تصاميم للمنازل المطلة على الشاطئ
    Tanrım bana yine yedirdin. evet yaptım. Asla öğrenmeyeceksin. Open Subtitles ـ ياإلهي لقد نلت مني مجدداً ـ أجل لقد فعلت، أنت لا تتعلم نهائياً، إنه لا يتعلم نهائياً
    - evet ama ikincisinde doğru yaptım. Open Subtitles أجل, لكني رغم ذلك قمت به بشكل صحيح في المرة الثانية أجل, لقد قمت بذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more