Ben de bir şarap açıp, hoş bir konuşma için zemin hazırlayacağım. | Open Subtitles | لذالك سأقوم بفتح زجاج شراب والجلوس من أجل محادثة لطيفة |
Mark, buraya ufak bir konuşma için gelmedim. Çevirmen olarak buradayım. | Open Subtitles | لست هنا من أجل محادثة صغيرة، أنا هنا كرسول |
Lance, sen menajerimsin ve bu durum her ne kadar tezat olsa da seni seviyorum ama buraya felsefi bir konuşma yapmaya geldiysen kısa ama çok kısa tutarsan gerçekten iyi olur. | Open Subtitles | (لانس) أنت عميلي و أنا أحبك و الذي هو أكثر من كاف لكن إن كنت هنا من أجل محادثة فلسفية حاول أن تختصر رجاءً |
Lance, sen menajerimsin ve bu durum her ne kadar tezat olsa da seni seviyorum ama buraya felsefi bir konuşma yapmaya geldiysen kısa ama çok kısa tutarsan gerçekten iyi olur. | Open Subtitles | (لانس) أنت عميلي و أنا أحبك و الذي هو أكثر من كاف لكن إن كنت هنا من أجل محادثة فلسفية حاول أن تختصر رجاءً |