"أجل هي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Evet
        
    Evet, bu ara babamla araları pek iyi değil ben de sürekli onu düşündüğümü göstermek istedim. Ne sıkıntı var ki? Open Subtitles أجل , هي و ابي يمرون بأمور صعبة لذا أردت أن أعمل شيء لجعلها تعلم بأني أفكر بها ماذا يحدث بينهم؟
    Evet, Kristine ve Maddie bir kaza geçirdiler ama sarhoş araba kullanan kendisiydi. Open Subtitles أجل هي كانت في الحادثة معها لكن هي من كانت تقود , بالسكر
    Evet, Evet, eski yatak odası takımını verdi. Open Subtitles أجل, أجل , هي فقط تخلصت من مجموعة غرفة نومها القديمة
    Cinsel imalarla, şehvetli kapsamlarla doldurmuş ve Evet, o güzeldir ama çok ince bir güzelliği ve örtük bir şehveti vardır. Open Subtitles أنظر كيف يظهر نافذة جذابة أجل هي جميلة و لكن هو جمال ثابت و يحتاج الى الأبدية
    Önünde 15 saatlik bir uçak yolculuğu var ama Evet, gayet iyi durumda. Open Subtitles حسناً، أمامها رحلة من 15 ساعة على الطائرة لكن أجل هي بخير
    Evet o. O merkeze gittiğini söylemişti. Open Subtitles أجل هي كانت تقول أنها عانت أعراض انسحابية
    Evet,Evet inanıyor yani inanmaya çabalıyor. sevgilim en iyisi bu konuyu değiştirelim bence. Open Subtitles أجل, أجل, هي هي عمل جاري لذا, عزيزتي, أعتقد بأنه من الافضل أن نغير الموضوع
    Evet öyle. Bir de zenci yani bu da iyi. Open Subtitles أجل ، أجل هي كذلك و تعلمين إنهـا سوداء لذا هـذا جيّد
    Evet öyle. Bir dakika sonra sana döneceğim. Open Subtitles أجل هي كذلك سأكون معك خلال دقيقة
    Evet ve beni yarın gece sinemaya götürecek. Open Subtitles أجل , هي ستأخذني لمشاهدة الافلام غداً
    Annabelle! Cevabın çikolata mı? Evet, öyle. Open Subtitles هل هذه هي إجابتك؟ أجل, هي كذلك
    - Evet, esas onun DNA'sını test etmeliyiz. - Ne? Open Subtitles أجل , هي من يجب تفحص حمضها النووي
    Evet öyle. İyi gözlemlemişsin. Aferin sana. Open Subtitles أجل, هي كذلك استطلاعٌ جيد, جيدٌ لكِ
    Amerikan İzcileri'ne mi bağışladın? Evet. Dünya çağında bir topluluk. Open Subtitles أجل هي منظمة لم أتفقد العلامات
    Evet, pratikte yuttu. Open Subtitles أجل , هي عمليا إبتلعته بالكامل
    Teknik olarak Evet yasal değiller. Open Subtitles لذا، عمليا، أجل هي غير قانونية.
    Evet ama geldiğinde burada olmayacak. Open Subtitles أجل. هي لن تكون هنا حينما تصل.
    Evet. O başkanı aramış, başkan da beni. Open Subtitles أجل , هي أتصلت به, وهو أتصل بي
    - Evet. - Sanıyorum senin ilk gelişin değil. Open Subtitles - أجل هي كذلك ، أظن انها ليس المرة الأولى لك؟
    Evet, metamfetamin ekti ki ben bulayım. Open Subtitles أجل , هي , آه , زرعت المخدرات حتى أجدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more