Yani ülke çapında yayınlanan bir bulmaca uzmanı, sizden çalıyordu. | Open Subtitles | إذاً كان سيد الأحاجي المنتشرة وطنياً يسرق أحاجي منك؟ |
Kükreyen Dan Seavey'in bulmaca kutusu. Çok tatlı değil mi? | Open Subtitles | {\pos(192,215)} صندوق أحاجي (رورينغ دان سيفي)، إنّه ساحر، أليس كذلك؟ |
bilmece arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن أحاجي. |
Kız kardeşinden bir bilmece daha. | Open Subtitles | -أجل، المزيد من أحاجي أختكِ |
Aynı resmi farklı yapboz parçaları setinden elde ettiğimizde daha güvenilir olmaya başlayabiliriz ki yaptığımız resim kabulü, çok fazla aldığımız son resimle karşıtlık oluşturmaz. | TED | عندما نحصل على ذات الصورة بعد استخدام أجزاء أحاجي من مجموعات مختلفة، عندها يمكننا أن نكون أكثر ثقة أن افتراضات الصور التي لدينا لن تكون منحازة للصور النهائية بشكل كبير. |
Kükreyen Dan tarafından yapılan bu bulmaca kutusunun yarısı. | Open Subtitles | هذا نصف صندوق أحاجي صُنع من طرف (رورينغ دان). |
Daha güvenli bir bulmaca kutusu gibi. Auguste Rodin'in yontma aleti | Open Subtitles | ربما صندوق أحاجي أكثر حماية، أدوات نحت (أوغست رودان). |
Zararı olmadığından eminim ama Lawrence'ın asistanı Alexis Sherman çok tutkuludur ve Lawrence'ın bulmaca hazırlamasına izin vermemesi hoşuna gitmiyordu. | Open Subtitles | ليس إيذاءه بالطبع، لكن (ألكسيس شيرمان)، مساعدة (لورنس) طموحة جدّاً... وكانت تبغض فكرة أنّه لم يدعها أبداً تكتب أيّ أحاجي خاصة بها. |
Donald da bulmaca yapar. | Open Subtitles | -دونالد) مبتكر أحاجي أيضاً) . |
bilmece yok. | Open Subtitles | بدون أحاجي |
2003 Oklahoma lisesi yapboz şampiyonu. | Open Subtitles | بطل أحاجي الصور المقطوعة لثانوية ولاية (أوكلاهوما) عام 2003. |
Henry, Drake büyük bir yapboz kutusu gibi. | Open Subtitles | "هنري" ، الدريك صندوق أحاجي كبير |
Hepimiz Carl'la yatıyoruz, çünkü en çok yapboz onda. | Open Subtitles | (نحن ننام مع (كارل لأن لديه أحاجي كثيرة |