"أحاول أن أجد" - Translation from Arabic to Turkish

• bulmaya çalışıyordum
• bulmaya çalıştım
• arıyordum
• yolu arıyorum
• şeyler bulmaya çalışıyorum

Müzik üzerine araştırma yapıyordum. Kökenini bulmaya çalışıyordum.
كان بحثي متعلقا بالموسيقى، أحاول أن أجد أحاول أن أتقرب من أصلها

Filmi yapabilmek için mitolojik bir temel bulmaya çalışıyordum.
كنت أحاول أن أجد السبب الأسطوري لصناعة الفيلم.

Beni yakaladığından beri onun, yerini bulmaya çalışıyordum.
لقد كنت أحاول أن أجد مكانها منذ اختطفتنى

Günlerce ve günlerce düşündüm, doğru sözcükleri bulmaya çalıştım.
وهكذا بحثت وبحثت لأيام متواصلة، أحاول أن أجد الصياغة المناسبة لكلماتي.

İnanır mısınız, hayatım boyunca o sorunun cevabını bulmaya çalıştım.
وأنا أؤكد لكم، أنا أحاول أن أجد إجابة لهذا السؤال طيلة حياتي

Çünkü geçen yaz tam olarak neler olduğunu anlatmanın yolunu arıyordum.
لأنني أحاول أن أجد طريقة لاخبرك عن ماحدث في دلك الصيف

Buradan bir çıkış yolu arıyorum. Sen söylenirken bunu yapamam.
أحاول أن أجد طريقة للخروج من هنا ولا أستطيع القيام بذلك مع صراخك

Onu neşelendirecek bir şeyler bulmaya çalışıyorum ama 16 yaşındaki bir çocuk için bir şey yok.
أحاول أن أجد شيئًا يضحكه ولكن الخيارات قليلة لفتى بالـ16

Ben ve Emily için güzel bir çift takma adı bulmaya çalışıyordum.
لقد كنت أحاول أن أجد اسم زوج رائع لي و لإيميلي.

Bize şehir dışında bir yer bulmaya çalışıyordum ve buldum da.
كنت أحاول أن أجد لنا منزل جديد خارج المدينة ووجدته.

Öncelikle, bilirsin, normalce sevişen çiftler bulmaya çalışıyordum. Fakat bu, aynı anda ikiden fazla kişi hep birlikte.
حسنا، في البداية كنت أحاول أن أجد شخصين، شخصان عاديان يقومان بممارسة الحب، ولكن، وجدت الكثير من الأفراد معًا في نفس الوقت.

Tanrı'nın planında yerimi bulmaya çalışıyordum!
أحاول أن أجد دورى فى خُطة الإله

- Ben sadece, kendi yerimi bulmaya çalışıyordum, anlıyor musun?
لقد كنت أحاول أن أجد موضعي,أتعلم ؟ ؟ ؟

Ortak bir yanımızı bulmaya çalışıyordum şimdi ise ortak hiçbir yanımızın olmadığını biliyorum.
كنت أحاول أن أجد شيئاً ...نتشارك به والآن غدت أعلم أننا لا نتشارك شيئاً

Kütüphanede Shtriga hakkında bulabildiğim her şeyi bulmaya çalıştım.
أنا في المكتبة أحاول أن أجد ما "أستطيع إيجاده عن هذا "ستريجا

Anneni bulmaya çalıştım.
أنا أحاول أن أجد أمك.

Kore'deki akrabalarını bulmaya çalıştım.
و أحاول أن أجد أقارباً من "كوريا"

Ve ben bu krizle başedebilecek bir şey üretebilmeyi, buna yapabileceğimiz yatırımı ve insanlara kriz geldiği anda yedek bir enerji verebilecek bir yol arıyordum.
وقد كنت أحاول أن أجد طريقة تمكننا من الاستفادة من ذلك ونحاول أن نعطي الناس احتياطي من الطاقة في حال حصول الأزمة

Aslında... belki ben ayrıImak için bir sebep arıyordum.
. . حقيقة ربما كنت أحاول أن أجد سبباً للرحيل

Sana geçen yaz neler olduğunu anlatmanın bir yolunu arıyordum.
أنا أحاول أن أجد طريقة لأخبرك عما حدث في الصيف الفائت

Şu an bi çıkış yolu arıyorum.
حالياً أحاول أن أجد المخرج فحسب

Kafam çok karışık, söyleyecek bir şeyler bulmaya çalışıyorum.
أنا مشوشة الذهن أحاول أن أجد ما أقولهُ