"أحبائه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sevdiklerini
        
    • sevdiği
        
    • sevdikleri
        
    • sevdiklerine
        
    - İyi bir adam da sevdiklerini korumak için ne gerekirse yapar. Open Subtitles والرجل الصالح يفعل ما يتوجب فعله لحماية أحبائه
    sevdiklerini güvende tutabildiğini düşünmesinin tek yolu bu. Open Subtitles إنها الوسيلة الوحيدة في تصوره لإبقاء أحبائه آمنين.
    sevdiği birinin acı çekmesini izlemek küçük bir çocuk için çok üzücü olmalı. Sorunlarımın üstesinden geldim. Open Subtitles ومن المؤكد أن هذا الأمر كان مريرًا على طفل صغير مشاهدًا أحد أحبائه يعاني كثيرًا
    Kapımıza ilk defa geldiğinde sevdiği herkesi kaybetmişti. Open Subtitles حين جاءنا لأول مرة، كان قد فقد كلّ أحبائه.
    Adam ölüm döşeğindeyken tüm sevdikleri Tanrı'dan af dilemesi için ona yalvarmışlar. Open Subtitles على فراش الموت يتوسلون أحبائه الى الله بأن يغفر له قبل أن يموت
    Artık hapishanede çalışmadığıma göre görevim. onun sevdiklerine az da olsa huzuru tattırmak. Open Subtitles ... والآن أنا عاطل بسبب سجن التأديب من سروري جلب هذه الراحة الطفيفة إلى أحبائه
    Savaş alanında ne kadar cesur olduğunu sevdiklerini söylerim. Open Subtitles ... سأُخبر أحبائه . كم كان شُجاعاً في ساحة المعركة
    - Daniel'la ilgili anılarını paylaşmaları için sevdiklerini buraya çağırmak istiyorum. Open Subtitles فقط قليلا العاطفي. - أود أن أدعو أحبائه حتى... لتقاسم بعض من ذكرياتهم دانيال.
    sevdiklerini bile kurtaramıyorsun. Open Subtitles لم يستطع حتى إنقاذ أحبائه
    sevdiklerini kaybeden herkesi. Open Subtitles أيّ شخص قد فقد أحد أحبائه
    sevdiklerini. Open Subtitles أحبائه
    sevdiklerini. Open Subtitles أحبائه
    Ve Birlik'e katılmasının tek sebebi de sevdiği insanları korumaktı. Open Subtitles والسبب الوحيد لالتحاقه بالاتّحاد هو حماية أحبائه.
    Ben de onu, bu günü sevdiği insanlar geçirmesi için ikna ettim. Open Subtitles الأعياد فترة مميزة، أقنعته بتمضيتها مع أحبائه.
    Eğer Stilinski'yi duygusal bir acıya boğmak istiyorsan sevdiği birilerinin peşine düşmelisin. Open Subtitles إذا أردت أن تذيق (ستلينسكي) ألماً عاطفياً، فلتسعى للفتك بأحد أحبائه.
    sevdiği birinin peşine düşeceksin. Open Subtitles بل افتك بأحد أحبائه.
    - Evet. Gercek erkek kendi hayatini umursamaz... sevdikleri tehlikede ise kendi canini verir. Open Subtitles ولا يكترث بحياته بل يعرضها للخطر في سبيل أحبائه
    "Gercek bir adam kendi hayatini umursamamali... sevdikleri tehlikede iken canini bile vermeli." Open Subtitles ولا يكترث بحياتي بل يعرضها للخطر في سبيل أحبائه
    sevdikleri neden ona söylemiyor bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف لمَ لا يخبره أحبائه عن ذلك
    Bu yolda sevdiklerine ihanet etmiş olabilir. Open Subtitles و قد يكون خان أحبائه لأجل قضيته
    Hayranlarına ve sevdiklerine okumamı istedi. Open Subtitles لأقرأها على كل معجبينه و أحبائه
    sevdiklerine göz yumarsın. Open Subtitles على المرء التساهل مع أحبائه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more