Anlıyorum, kulüplere ve partilere gitmeyi çok sevdin. | Open Subtitles | نعم، نعم، أفهم ذلك. لقد أحببتِ الذهاب إلى الأندية والحفلات |
Şey, istersen şahsen sorabilirsin. Bu gece kadınlar birliğinde bir salon partisi var. | Open Subtitles | حسناَ, تستطعين إخبارهم بنفسك إذا أحببتِ. |
Ayrıca, geçen gece, otelden okyanusa bakmayı sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | إضافة إلا أنّك قلتِ في تلك الليلة أنّكِ أحببتِ النظر إلى المحيط من الفندق. |
- Onlara aşık olduğunu sevdiğine kaçtığını ama geri döneceğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتحدث للكازينو ..سأخبرهم أنك أحببتِ شخصاً |
-Yani beğendin mi? -Beğenmek mi? | Open Subtitles | تقصدين أنكِ أحببتِ ماقلته؟ |
Kahve ikram etmeyi seviyorsun. | Open Subtitles | وهو المكـان الذي أحببتِ فيه تقديـم القهوة |
İsterseniz odalardan birinde kalabilirsiniz. | Open Subtitles | وانتِ مرحب بكِ لتمكثى الليلة فيه فى واحدة من الغرف الفارغة أذا أحببتِ ذلك |
Bunun süper olacağını söylüyorum. Bunu her zaman sevdin. | Open Subtitles | أقصد، سيكون هذا رائعاً لطالما أحببتِ أنتِ هذا |
Oh,Paige. Sen hangisini daha çok sevdin,Fransa mı İtalya mı? | Open Subtitles | "بايج" أيهما أحببتِ أكثر فرنسا أم ايطاليا ؟ |
Yeni anne ve babanı sevdin mi? | Open Subtitles | هل أحببتِ الأم والأب الجديدين؟ |
Eğer takılmak ya da lisedeki tiyatro günlerindeki anılarını anlatmak istersen beni ararsın. | Open Subtitles | أو أحببتِ بأن تروي لي قصص الدراما في المدرسة التي كنتِ بها إتّصلي بي |
İstersen bu süreyi seans sonuna ekleyebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نضيف الدقائق في آخر الجلسة إن أحببتِ |
Sınırı geçtiğinde, diğer diyarda kim olduğunu ve kimi sevdiğini unutacaksın. | Open Subtitles | عندما تعبرين، ستنسين مَنْ كنتِ و مَنْ أحببتِ. |
Bu senin işin. sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | . هذة هي وظيفتك . أنا أعرف أنكِ أحببتِ العمل هنا |
Çünkü bir kez aşık oldun mu, hiç gitmez. | Open Subtitles | لأنكِ إن أحببتِ مرّة، فلن تتركي هذا أبداً |
eğer birine aşık olursan ona tutunmak için her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | حسناً ، لو أحببتِ شخصاً ما ، ستفعلين أي شيء لكي تتمسّكي به |
beğendin mi? | Open Subtitles | هل أحببتِ ذلك ؟ |
Büyü artık. Anneni seviyorsun. O da seni seviyor. | Open Subtitles | انضجي لقد أحببتِ أمكِ، أمُكِ أحببتكِ |
Kilise tabii ki. Eğer isterseniz sizin de özel bir sığınağınız olabilir. | Open Subtitles | الكنيسة بالطبع، ويمكنكِ الحصول على حرمكِ الخاصّ أيضًا إن أحببتِ |
Yani böyle şeyleri seviyorsan. | Open Subtitles | أوتعلمي, لو أحببتِ هذا النوع من المنازل. |
Hadi ama, orayı seviyordun. | Open Subtitles | بربك، أنتِ طالما أحببتِ هذا المكان |
Ya da hoşuna gidiyorsa üçkâğıt, dalavere. | Open Subtitles | انها خدع , انها تمثل غشا ان أحببتِ أن تسمها كذلك |
Başkan da o adamı seviyor. | Open Subtitles | لقد أحببتِ هذا الرجل والرئيس أحب هذا الرجل |
Geçen yıl sevmiştin. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic} لقد أحببتِ هذه السّنة الماضية. |
Çocukken karnavallara bayılırdın. | Open Subtitles | لقد أحببتِ مدينة الملاهي في صغرك |
You loved being admired by me. Buna bayıldın. | Open Subtitles | كنت قد أحببتِ أن أعجب بك كنت قد أحببتِ ذلك |