Bunda çok iyiydi, ailesi, arkadaşlarını severdi. | Open Subtitles | ولأنه كان إنساناً جيداً فقد أحبَّ عائلته وأصدقائه |
Joe torununuzu kendi kardeşi gibi severdi değil mi? | Open Subtitles | أحبَّ جو حفيدتكَ، مثل دمِّه الخاصِ، أليس كذلك؟ |
Babam arılarını çok severdi. Eminim arılar da onu severdi. | Open Subtitles | اتعلمين أبُّي، أحبَّ نحلَه وهم أحبّوه، أَنا متأكّدُه |
Burayı çok seviyordu, biliyor musun? | Open Subtitles | أحبَّ هذا المكانِ حقاً، أتعرف ذلك؟ |
Joe onu seviyordu ve ona bir borcu vardı. | Open Subtitles | بأنّه أحبَّ وهو كَانَ عِنْدَهُ a دين إليها. |
İsa kiliseyi sevdi ve kendisini ona adadı. | Open Subtitles | يسوع أحبَّ الكنيسة، ووهب نفسه لها |
Ben sıkıcı adam, sen ise herkesin sevdiği kadındın. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ رجلَ ضَجَر جداً وأنت كُنْتَ كُلّ شخصَ الواحد أحبَّ. |
Gönderdiğin beysbol eldivenini çok beğendi. | Open Subtitles | في الحقيقة، أحبَّ قفاز البيسبولَ أرسلتَه. |
Bilirsin, onun birasını severdi, biz de anısına şişeleri kaldıracağız. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّه أحبَّ برعمَه لذا سَنَرْفعُ البعض من ذاكرتِه |
Kaykayı beğendim çünkü Jamie kaykayı çok severdi. | Open Subtitles | أَحْبُّ لوحة التزلّج، ' سبب جَيمي أحبَّ تزلُّج. |
Düz kafalının tekiydi, tüm gücüyle dövüşmeyi severdi. | Open Subtitles | إنّه صريحٌ وبسيطُ التّفكير، أحبَّ القِتال الشّامل المُمتِع |
Burada mevsimlerin değişmesini izlemeyi severdi. | Open Subtitles | أحبَّ يُراقبَ تَتغيّرُ الفصولُ مِنْ هنا. |
Kocam bu arabayı neden bu kadar severdi hiç anlamam. | Open Subtitles | لا أعرف لمَ أحبَّ زوجي هذه السيّارة بشدّة |
İkimizi de severdi, Dwight. | Open Subtitles | أحبَّ كِلانَا، دوايت، كثيراً : |
Suwa'nın kızını seviyordu ve siz de bu ilişkinin meyvesisiniz. | Open Subtitles | أحبَّ بنتَ سوا وأنت النتيجةَ |
Karısını ve çocuklarını, kendisinden daha fazla seviyordu. | Open Subtitles | هو... . . أحبَّ زوجتَه وأطفالَه... |
İkinizi de çok seviyordu. | Open Subtitles | أحبَّ كلاكما كثيراً |
Benim gördüğüm kadarıyla herkes Renny'yi seviyordu. | Open Subtitles | ما يعني إخبارك، بأنّ الجميع أحبَّ (ريني) |
Babam, futbolu her şeyden daha çok sevdi. | Open Subtitles | أبي، أحبَّ كرة القدم أكثر من أي شيء |
Ortalığı karıştırmayı hep sevdi. | Open Subtitles | دائماً أحبَّ أن يختلط. |
Babam işini çok sevmişti, ama asla annemi sevdiği kadar değil. | Open Subtitles | أحبَّ أبَّ شغلِه، لكن ليس كشدة حبَّه لأمَّي. |
Beni hiç annesini sevdiği gibi sevemedi. | Open Subtitles | هو مَا أحبَّني الطريق أحبَّ أمَّه. لِهذا أنهيتُه. |
Bertha Veil nüleri çok beğendi... | Open Subtitles | أحبَّ حجابُ بيرثا العراة كثيراً |