Yoksulların hakkını savunması hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي أصبح فيها محامياً للفقراء و المحرومين نعم , نعم أنتِ لا تري |
Senin gözlerinle Paris'i görmek çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أنا أحب الطريقة التي تريد أن تظهر لي باريس من خلال عينيك. |
Saçını tarayış biçimine bayılıyorum, siz ne dersiniz? | Open Subtitles | أحب الطريقة التى تُسرِح بها شعرها,ألا تتفق معى؟ |
İnsanları baştan aşağı giyinmiş görmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | أنا أحب الطريقة التي يظهر بها الأشخاص متأنقين |
Işığın yapraklara düşme biçimini seviyorum. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي يسقط بها الضوء على الأوراق. |
Baksana... şapkayı takma şeklin hoşuma gitti. | Open Subtitles | أريد أن أقول لك يا سيدي أحب الطريقة التي تلبس بها هذه القبعة |
Evet, sarhoştu ve kızını sürüklemesi hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | أجل، لقد كان ثملاً ولا أحب الطريقة التي يعامل بها إبنته |
Bu yüzden de onların sizin gücünüzü alması hoşuma gitmiyor. | TED | لذلك أنا لا أحب الطريقة التي تسلبني فيها آليات الإلتزام قدرة الضبط منك |
- Kendini ifade etme tarzını beğendim. Öz ama yoz. Çok sevgilin var mı? | Open Subtitles | أنا أحب الطريقة التي تعبرين فيها عن نفسكِ أيضاً، بليغة ومع هذا منحلة |
İş yapma tarzını sevmiyorum, ancak bunun gerekli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أحب الطريقة التي تعملين بها, ولكني أرى انها ضرورية. |
Dünyaya bakış yöntemin hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي ترين بها العالم |
Kalçamı sarıyor olması hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي يعانق بها مؤخرتي |
- Tamam. Ama onu sevme şekliniz hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | ولكنني أحب الطريقة التي تحبها بها |
Onun bunları hatırlaması hoşuma gidiyor ama sen... | Open Subtitles | أترين، أحب الطريقة التي يتذكر بها الأشياء.. وأنت... |
Bakışları çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي ينظر بها |
Hiçbirşey anlamıyorum ama İspanyolca konuşmalar çok hoşuma gidiyor, ya senin? | Open Subtitles | -لا أستطيع أن أفهم أي شيء... . -لكني أحب الطريقة الأسبانية في الحديث ألست أنت مثلي؟ |
Maskenle görünüşüne bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي تبدو عليها وأنت ترتدي القناع |
İşleri hallediş tarzımıza bayılıyorum. Sana hap falan getirmedim. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي نؤدي بها الامور انا لم أجلب إيه أقراص |
- Beni hatırladığın zamanlara bayılıyorum, Stephen. | Open Subtitles | أنا أحب الطريقة التي ترى لي، ستيفن. تعذر على |
Aklının çalışma biçimini seviyorum. Vak. Hınzır. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي تفكرين بها بوق. ملس. |
Duyguları ifade ediş ve onları açıklayış biçimini seviyorum. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي يعبرون بها عن مشاعرهم |
Ama söylerken ağızda bıraktığı tat hoşuma gitti. | Open Subtitles | أجل، تعبيرها، ليس أنا بالرغم من ذلك أحب الطريقة التي تحرك بها لِسانها |
En son müzayedede konuştuklarımız hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لم أحب الطريقة التي تركنا بها بعضنا البعض اليوم في المزاد |
Bunu söyleme tarzın hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أعتقد أني أحب الطريقة التي تقول فيها هذا |
Hareket tarzını beğendim. İyi eğitim almışsın. | Open Subtitles | أحب الطريقة التى تحركت بها لقد دُرّبتَ جيدا ً |
Bizimle konuşma tarzını sevmiyorum. Davranışlarından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب الطريقة التي تحدثنا بها , لا أحب نبرتها |