"أحب فعله" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmayı sevdiğim
• istediğim şey

yapmayı sevdiğim şeyden, "dünyaya bunun için gelmişim" dediğim şeyden vazgeçmek zorunda kaldım.
وعلي أن أتخلى عن الشيء الذي أحب فعله والشيء الوحيد على الأرض الذي أحس أنني ولدت لكي أفعله

Bana göre, yalnız başıma yapmayı sevdiğim bir şey, anlarsın ya?
بالنسبة لي ، فالأمر أشبه بشيءٍ أحب فعله لنفسي ، أتفهمينني ؟

Öldürmeme gerek yok. Bu sadece yapmayı sevdiğim bir şey.
لست بحاجة لأقتل ، هذا فقط شيء أحب فعله

Ama bu da benim istediğim şey.
و الآن هذا ما أحب فعله هذا للشجعان فقط

Yapmak istediğim şey bu.
هذا ما أحب فعله

(Kahkahalar) yapmayı sevdiğim şey, uzak kültürel yerlerden görseller alıp bunları bir araya getirmek.
(ضحك) ولهذا، ما أحب فعله هو التقاط الصور من مناطق ثقافية بعيدة جدًا وجمعهم معًا.

Kızıma yapmayı sevdiğim ve Carla'nın bilmediği şeylerin bir listesi.
هذه قائمة بالأشياء التي أحب فعله لها والتي لا تدري عنها (كارلا)

Tamam, benim yapmayı sevdiğim bir şey var.
حسناً، ثمة شيء واحد أحب فعله

Baba bu benim gerçekten yapmak istediğim şey.
أبي .. هذا هو ما أحب فعله - ماذا ..