Ama ben Birleşik Devletler Şiir Elçisi'yken -- bunu söylemeye bayılıyorum. | TED | ولكن عندما كنت شاعر البلاط في الأمم المتحده وأنا أحب قول ذلك. |
Gerçek bir yeteneğim olmamasına rağmen, insanlara neyi nasıl yapmaları gerektiğini söylemeye bayılıyorum. | Open Subtitles | مم، على الرغم من عدم وجود المهارات الحقيقية، أنا أحب قول الناس ما يقومون به خطأ. |
Bunu söylemeye bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب قول هذه الجملة. |
Aslında haklısın, sana söylemiştim demeyi seviyorum. | Open Subtitles | في الواقع أنت محق، أنا أحب قول جملة "لقد أخبرتك من قبل" |
Galiba, "hava emiş sistemi" demeyi seviyorum. | Open Subtitles | أظن أنني فقط أحب قول أنبوب السحب |
Sadece 'Sevgili karıcığım' demeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب قول (زوجتي العزيزة). |
Bunu söylemeye bayılıyorum. | Open Subtitles | كم أحب قول ذلك |