Aslında, benimle birlikte bazı notların üzerinden geçmene ihtiyacım var, lütfen. | Open Subtitles | فى الحقيقة , أحتاجك أن تذهب نحو بعض الملاحظات لى , من فضلك |
Bu yüzden oraya gidip paraları alman için sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | و لهذا أحتاجك أن تذهب إلى هناك و تحضرها لي |
Senden yapmanı istediğim şey, virüsün gerçek olduğunu öğrenene kadar, adamlarını bu tepenin arkasında tutmak. | Open Subtitles | أحتاجك أن تضع رجالك خلف هذه الجبال حتى نعرف أن الفيروس حقيقى |
Bugün tek yapmanı istediğim bu. | Open Subtitles | هو الشيء الوحيد الذي أحتاجك أن تفعله كل يوم |
- ...söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أحتاجك أن تعدينني أنكِ لن تأخذي بعضاً منها لنفسك |
Eğer bir telsizin yanındaysan cevap vermeni istiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت قرب الراديو أحتاجك أن تأتي |
Şu an da inatçı ve güçlü olman gerek, birazcık daha dayan. | Open Subtitles | أحتاجك أن تكوني قويه و عنيده الان و أن تتماسكي بعد قليلا |
Canla başla hayatta tutmaya çalışıyorum. Ama senin de bana ihtiyacın olduğunu görmeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا منتظرة أن أقضى بقية حياتى معك و لكنى أحتاجك أن تشعرنى باحتياجك إلى |
Benim adıma milletin kafasını duvarlara çarpmanızı ne istiyorum ne de buna ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا لا أريدك ولا أحتاجك أن تؤذي الناس باسمي.. |
İyi, tamam çünkü sakin olmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسناً, هذا جيد فأنا أحتاجك أن تهدئي قليلاً |
Ama şimdi, benim gerçekten, gerçekten buradan çıkmak için yardımına ihtiyacım var, tamam mı? | Open Subtitles | ولكن الآن, أنا حقاً, حقاً أحتاجك أن تساعدني وحسب, حسناً؟ |
Şu ana dek kimseyi sevmediğim kadar, burada öleceksem eğer, buna inanmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | ،أكثر مما أحببت شخصاً من قبل ،اذا كنت سأموت هـنا .أحتاجك أن تصّدق هـذا |
Şimdi gerçek bir polis gibi konuşmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أحتاجك أن تتحدث كشرطي حقيقي |
Şimdi Kenneth, senden istediğim Tracy ile tüm ilişkini kesmen. | Open Subtitles | والان , كينيث .. أنا أحتاجك أن تنقطع عم ترايسي تماماً |
Ve senden istediğim Courtney'in istediği şeyler dışında da konuşman. | Open Subtitles | وكنت أحتاجك أن تقنعي كورتني بالامتناع عن ما تريد القيام به |
Bulmanı istediğim biri daha var. | Open Subtitles | هناك شخص آخر أحتاجك أن تحدد مكانه |
Yani, senin burada olma sebebin, senden bana söylemeni istediğim ne kadar farkında oldukları. | Open Subtitles | السبب في أنّك هنا ما أريدك ما أحتاجك أن تخبرني به... هو إلى أي مدى يعرفون؟ |
Eğer bir telsizin yanındaysan cevap vermeni istiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت قرب الراديو أحتاجك أن تأتي |
Bu aletin merkeze götürülmesi gerekiyor. Bunu ajan Larry Moss'a vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أحتاجك أن تنقل هذه الأداة للمقر الإقليمي وأريدك أن تعطيها للعميل (لاري موس) |
Bana bir söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أحتاجك أن تعدني بشيء |
Söz vermeni istiyorum, Alex. Fazla zamanım kalmadı. | Open Subtitles | أحتاجك أن تعديني يا (أليكس) ليس هنالك وقت |
Onun sesi olman gerek, dostum. | Open Subtitles | نعم ، أحتاجك أن تكون بمثابة الصوت لي يا صاح |