Evet, ama şu an sırası değil. Direktör ile konuşmam gerek. | Open Subtitles | أجل، لكنني لا أستطيع الخوض بذلك الآن أحتاج للتحدث إلى المدير |
Sadece Charlie'yle 2 saniyeliğine yalnız konuşmam gerek. | Open Subtitles | أنا فقط أحتاج للتحدث مع تشارلى على انفراد لثانيتين. |
Bunun tuhaf olduğunu biliyorum ama seninle konuşmam gerek ve başka kimsenin bunu bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا سيبدو غريبا، لكنني أحتاج للتحدث معك و لا أريد أن يعرف أي شخص بهذا الأمر |
Bak, uh, bu üstüme vazife olmayabilir, fakat seninle konuşmam lazım, Dimples. | Open Subtitles | قد لا يكون هذا من شأنى ولكننى أحتاج للتحدث معك يا ديمبلز |
Buraya gel lütfen. Seninle bir şey konuşmam lazım. | Open Subtitles | أرجوكي تعالي هنا أنا أحتاج للتحدث معك حول شيء ما |
Bayım, o hanımefendi ile bir dakikalığına konuşmam gerekiyor | Open Subtitles | سيدي ، أحتاج للتحدث مع تلك المرأة لدقيقة |
- Josh, en kısa sürede anlatacağım ama şu anda annenle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | - جوش", سأشرح بأسرع ما يمكن" - لكن الآن أحتاج للتحدث مع والدتك |
Dr. Hurley, Dr. Mannus'la konuşmalıyım. - Buna hayır demiştim. | Open Subtitles | دكتور هورلي أحتاج للتحدث مع الدكتوره مانوس |
Üzgünüm. Ben bundan daha iyi bir eşim. Andy, seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | اسفه أنا زوجة أفضل من ذلك اندي أحتاج للتحدث معك |
Lütfen, sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | لحظة! إنتظري، لو سمحتِ أحتاج للتحدث معكِ. |
- O partideki biriyle konuşmam gerek. | Open Subtitles | هناك شخص في الحفلة أحتاج للتحدث معه |
Hayır, onunla yeniden konuşmam gerek. | Open Subtitles | لا, أنا أحتاج للتحدث معه مره آخرى |
Bak, seninle bir konu hakkında konuşmam gerek. | Open Subtitles | انظري، أحتاج للتحدث معك حيال أمر. |
12 yaşında. Onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | إنّها بالـ 12، أحتاج للتحدث إليها. |
Seninle konuşmam lazım. - Benimle gözlem odasının dışında buluş. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث معك قابلنى خارج غرفة المراقبة |
Sizi korkuttuğumuz için kusura bakmayın, hanımefendi ama ailenizin yanına gidin, arkadaşınızla konuşmam lazım. | Open Subtitles | أنا آسف على ترويع, سيدتي, و لكن يجب عليك الذهاب إلى عائلتك, أحتاج للتحدث مع صديقك. |
Seninle konuşmam lazım ama gel dışarı çıkalım. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث معك ولكن فلنذهب الي الخارج |
Seninle konuşmam lazım ama gel dışarı çıkalım. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث معك ولكن فلنذهب الي الخارج |
En rütbeli Gizli Servis ajanıyla konuşmam gerekiyor. - Evet. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث مع عميل المخابرات المسؤول فى الموقع |
Bayan, çimlerinizi kesen adamla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | سيدتي أحتاج للتحدث مع الرجال الذين يقصون عشبك |
En rütbeli Gizli Servis ajanıyla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث إلى عميل المخابرات بالموقع |
- "Çişim geldi de. Seninle konuşmalıyım." - Çişin geldi mi peki? | Open Subtitles | "قل أنك بحاجة للتبول , أحتاج للتحدث اليك" - أتحتاج للتبول ؟ |
Seninle birşey hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث معك فى أمرٍ ما |