Başka bir şeye ihtiyacın olursa numaram buzdolabında yazıyor. | Open Subtitles | ،إذا أحتجتني في أي شيء آخر رقمي فوق الثلاجة |
Bana ne zaman ihtiyacın olursa yanındayım. | Open Subtitles | ولكني فقط أريد أن أذكرك أنني موجود لو أحتجتني أي وقت |
Eğer bana ihtiyacın olursa buradayım kanka. | Open Subtitles | حسنا، إذن، أنا موجودٌ إذا أحتجتني يا رجل. |
Seni seviyorum. Bana ihtiyacın olursa ara. | Open Subtitles | أنا أحبك, إتصلي بي إذا أحتجتني |
Acele etmeyin. İhtiyacınız olursa dışarıdayım. | Open Subtitles | خُذ وقتك، سأكون في الخارج إن أحتجتني |
Eğer bana bir şey için ihtiyacın olursa, evrak işi ya da takip ettiğim şeyler için.. | Open Subtitles | إن أحتجتني للقيام ببعض الأمور الورقية أو أمور كنت أتتبعها |
Ray, bana ihtiyacın olursa, sokağın karşısında caz plaklarımı dinlemiyor olacağım. | Open Subtitles | راي, إذا أحتجتني سأكون بالشارع المقابل... لا أستمع لأسطواناتي الجاز المفضلة! |
Bana ihtiyacın olursa buradayım. | Open Subtitles | أنا سأكون بالخارج هنا إذا أحتجتني |
Her zaman olduğu gibi yine ellerini tutmama ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | سوف تحتاجني للإمساء بيدء طول الطريق مثلما أحتجتني ذائما. |
Ve evet, eğer bana ihtiyacın olsaydı, her şeyi bırakıp gelirdim. | Open Subtitles | ونعم , لو أحتجتني سأترك كل شيء |
Eğer bana ihtiyacınız olursa, size yardım ederim. | Open Subtitles | وسأساعدك إذا أحتجتني |
Bana ihtiyacınız olursa, ailesi ile birlikte olacağım. | Open Subtitles | ...إذا أحتجتني سأكون مع عائلته |
İhtiyacınız olursa dışarıdayım. | Open Subtitles | سأكون في الخارج لو أحتجتني |