Yani ne diyeceğimi bilemiyorum. Bugün tam da buna ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أنا لا اعرف ما اقول يا رجال هذا ما أحتجته اليوم |
Çok teşekkür ederim. Tek ihtiyacım olan buydu. | Open Subtitles | شكراً , شكراً جزيلاً , هذا فقط ما أحتجته |
Sadece, farklı bir uzmanlık derecesine ya da herhangi bir uzmanlığa ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كل ما أحتجته هو مستوى آخر من الخبره أو خبراتٌ غيرها |
İhtiyacım olan cevap bu. Şimdi ilerleyebiliriz. | Open Subtitles | هذا هو الجواب الذي أحتجته , يمكننا العمل الأن |
Eğer ihtiyacım olursa biriyle aldırırım. | Open Subtitles | -أذا أحتجته سوف أطلبه. سأرسل لك بطاقة بريدية. |
Senden başka çocuğa ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنت الولد الوحيد الذي أحتجته للأبد |
Bana ihtiyacı var ve benimde ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد جاء لى لقد أحتاجنى وأنا أحتجته |
Esas ihtiyacım olan konuşabilmek için bir bahaneydi. | Open Subtitles | لكن ما أحتجته حقاً كان عذراً لنتكلم |
Tek ihtiyacım olan birazcık suydu. | Open Subtitles | كل ما أحتجته أنا هو القليل من الماء |
Tahmin edilemez, spontane, George ticari bir artistti, ama Picasso olabilmeyi istiyordu ki bu da tam olarak benim ihtiyacım olan şeydi. | Open Subtitles | لا يمكن التنبؤ بتصرّفاته، عفويّ، ( جورج) كان فناناً تجارياً.. لكنّه أراد أنّ يكون (بيكاسو)، و هذا مّا أحتجته تماماً. |
İhtiyacım olan şey tam da buymuş. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما أحتجته |
Öyle mükemmeldi ki, tam da ihtiyacım olan şey... | Open Subtitles | أنه مناسب بالضبط لم أحتجته له |
Bugüne o kadar çok ihtiyacım vardı ki. | Open Subtitles | كان اليوم ما أحتجته بالضبط |
Eğer ihtiyacım olursa biriyle aldırırım. | Open Subtitles | -أذا أحتجته سوف أطلبه. |