tahmin edersiniz ki, bu iki görev çok iyi bir şekilde kaynaştı, Biri diğerini destekliyor. Aslında, Biri olmadan diğerini başarmak imkansız. | TED | و هاتان المهمتان كما ترون تنسجما معا تماما, أحداهما تضيف للأخرى. في الواقع, يستحيل تحقيق أحداهما دون الأخرى. |
Biri, oradaki beyefendi Bay Hurst ile evli. | Open Subtitles | أحداهما متزوجة من هذا السيد ,السيد هيرست |
Bu yetmezmiş gibi salağın Biri 2 kez üzerime kustu, | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك ، حصلت مرتين على ذلك أحداهما بواسطة مهووس بالمسيح |
Sonra da onlardan birinin telefonunu aldı ve onunla iki kez çıktı. | Open Subtitles | لإنقاذها أو لسبب ما أخر وبعد ذلك حصلت على هاتف أحداهما وخرجت معه مرّتين |
Sana yemin ediyorum, çocuklarla yalnız kalıp birinin gözünü iyice korkuturuz, öter. | Open Subtitles | حسناً، أعدك إن حصلنا على هذين الطفلين بمفردهما نخيف أحداهما |
Ama sadece birinin rolün altından kalkacak tecrübesi var. | Open Subtitles | لكن لدى أحداهما الخبرة لفعل هذا |
Biri sürgünde diğeri ise kellesine ödül konmuş bir şekilde Kule'yi koruyor. | Open Subtitles | أحداهما في المنفى، والأخرى ترتعد داخل البرج مع مكافأة لمن يأتي برأسها. سأكون الملكة الثالثة. |
Biri diğerini profesyonelce öldürüyor. | Open Subtitles | أحداهما أصاب الأخر وهي إصابة محترفة |
Bunlardan Biri Kış Perisiydi ve diğeri de sıcak mevsimlerdendi. | Open Subtitles | أحداهما كان جنية شتوية والأخرى كانت من الموسم الدافئ... |
Şansımızı deneyeceğiz. Biri ulaşsa bile bize yeter. | Open Subtitles | إذا وصلت أحداهما ستكون كافية |
Biri diğerinden iki numara daha büyük, sanırım işe yarar. | Open Subtitles | أحداهما أكبر من الأخر سينفع |
Bunlardan Biri Geass. | Open Subtitles | أحداهما جيس |
İkisinden Biri. | Open Subtitles | هذه، أحداهما. |
Bunlardan birinin kanadı kırıldı. | Open Subtitles | .أحداهما خسر جناح |