"أحدهم أخبرني" - Translation from Arabic to Turkish

• Birisi bana
• birisi anlatmıştı
• biri bana

Birisi bana burasının özgür bir ülke olduğunu söylemişti.
أتذكر بأن أحدهم أخبرني بأن هذه بلد الحرّية.

Çünkü Birisi bana karmaşık diye bir şey olmadığını demişti.
حقّاً؟ لإنّ أحدهم أخبرني ليس هناك شيءٌ مُعقّدٌ هكذا

Birisi bana film çekmenin kolay olduğunu söylemişti.
أحدهم أخبرني أن صناعة الأفلام ليس بالشيء السهل

Bana da galiba birisi anlatmıştı.
حسناً، أظن أن أحدهم أخبرني

biri bana kostüm insanı kahraman yapmaz demişti. Savaş onunla!
أحدهم أخبرني ذات مرة أن البدلة لا تصنع البطل، لذا قاومها

Birisi bana burada dört kişinin yaşadığını söyledi.
إذاً، أحدهم أخبرني بأن هنالك أربعة أشخاص يعيشون هنا

Birisi bana onda frengi olduğunu söyledi ve şok oldum.
أحدهم أخبرني أنها مصابة بالمرض و قلت ما المانع اذاً ؟

Cidden mi? Çünkü Birisi bana karmaşık diye bir şey olmadığını demişti.
لإنّ أحدهم أخبرني ليس هناك شيءٌ مُعقّدٌ هكذا

Olly doğduğu zaman şayet Birisi bana, onu kaybedeceksin, onu senden alacaklar ve nedenini hiçbir zaman bilmeyeceksin ve onu bir daha hiç görmeyeceksin demiş olsaydı, yine de ona sahip olmak isterdim.
لو أن أحدهم أخبرني عندما ولد اولي أنك ستخسرينه ..وأنه سيؤخذ منك ولن تعرفي سبب ذلك

Bir keresinde Birisi bana özgür olamamanın çok çaba sarfettirdiğini söylemişti.
أحدهم أخبرني ذات مرة أنّك تحتاج مجهودًا كبيرًا كي لا تكون حرًا.

Birisi bana psikiyatriste göründüğünü söyledi.
أحدهم أخبرني أنها تذهب لطبيب نفسي

Birisi bana bir kere erken gelmemek için ölü yavru kedi gibi şeyleri düşünmemi söylemişti.
أحدهم أخبرني ذات مرة أن ما يمنعك من "الوصول مبكراً" هو التفكير بقطط ميتة وما شابه

Önceden Birisi bana bir şey söylemişti. Bir tek kişi fark yaratabilir.
أحدهم أخبرني مرةً أنه "يتطلب الأمر شخصٌ واحد لإحداث فارق"

Birisi bana karlı gün olduğunu söyledi.
أحدهم أخبرني ، بأنّه كان يوم مثلج

Sorunlarım var. Hatta rahatsız bile denebilir. Hatta, biri bana rahatsız dedi.
أنا لدي مشاكل حتى أن أحدهم أخبرني أن مدمرة

Birzamanlar biri bana alkolün insanın midesini bulandırdığını söylemişti.
أحدهم أخبرني بأنّه يجعل المرء متناقض ومقرف

biri bana cenaze olduğunu söyledi.
حسناً، لا أعلم. أحدهم أخبرني أن هذا حفل تأبين.