"أحد أنواع" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir çeşit
        
    • türlerinden biri
        
    • türü
        
    Bu Bir çeşit kıyamet sonrası yük treni falan mı? Open Subtitles هل تلك هي أحد أنواع عربات قطار البريد الرهيبة ؟
    Bir çeşit ilave direk, boyacıların kullandıkları gibi. TED أحد أنواع العصا الممتدة، مثل التي يستخدمها الرسامون.
    Bir çeşit pirenin uzmanı olan, bıyıklı küçük bir adamdı. Open Subtitles كان رجلا ضئيلا بلحية يدرس أحد أنواع البراغيث
    Tamamen tekeşli olan penguen türlerinden biri. Umarım bu sorunu cevapladı. Open Subtitles هذا هو الجانتو أحد أنواع البطاريق التي تعيش حياة أحاديه
    Tamamen tekeşli olan penguen türlerinden biri. Umarım bu sorunu cevapladı. Open Subtitles هذا هو الجانتو أحد أنواع البطاريق التي تعيش حياة أحاديه
    Bir kuş türü, ama şapka giyiyor. Open Subtitles إنه أحد أنواع الطيور, لكنه يرتدي قبعة. ملعونٌ عبقري.
    Bir çeşit çift terapisi birbirlerine duygularını yansıtma. Open Subtitles إنه أحد أنواع العلاج الزوجي حيث يعكس كل طرف مشاعر الآخر
    Bir çeşit metamfetamin laboratuvarına ait gibi. Open Subtitles إنها تنتمي إلى أحد أنواع مختبرات الميثامفيتامين عالية الدقّة.
    Bir çeşit tatlıya ilginizi çekebilir miyim? Open Subtitles أيمكنني أن ألفت إنتباهكما إلى أحد أنواع التحلية؟
    Bir çeşit topa yaklaştığımız belli. Open Subtitles حسناً، إننا نقترب من أحد أنواع المدافع
    Bu Bir çeşit dernek değil. Aizawa ve Mogi'nin neler hissettiğini düşün. Open Subtitles (هذا ليس أحد أنواع النوادي ، فكّر كيف يشعر (موغي) و (آيزاوا
    Onlar Bir çeşit savaş alıştırması yapıyorlarmış. Open Subtitles كانو يجرون أحد أنواع التدريبات القتالية
    Nesin sen? Bir çeşit gurme fedaisi mi? Open Subtitles من أنت، أحد أنواع حرّاس الطعام؟
    Bu Bir çeşit koma mı? Open Subtitles إذًا, هل هي أحد أنواع الغيبوبات؟
    Simone bana senin insanların yüzlerini okuyan Bir çeşit bilim adamı olduğunu söyledi. Open Subtitles أتعلم ، (سيمون) أخبرتني أنّكَ تقرأ الوجوه، أنتَ أحد أنواع العلماء.
    Bu Bir çeşit keloit,ama daha önce bu kadar büyüğünü hiç görmemiştim. Open Subtitles يبدو وكانه أحد أنواع مرض الجدرة, ولاكن لم يسبق وأن شاهدت بمثل هذا الحجم ( الجدرة: هوفيروسيسببطفحجلدي)
    Bir çeşit büyü eşyası. Open Subtitles "أحد أنواع "الفيفى
    Neden, tek bir maymun türü altı milyon yıl önce iki yeni türü, şempanze ile bizi doğurdu? Open Subtitles لماذا قبل 6 ملايين سنة تفرع من أحد أنواع القرود نوعان جديدان ؟ الشمبانزي و نحن
    Kurtumsu bir Wesen türü. Open Subtitles إنه من أحد أنواع الفيسن كأنه ممتلئ بالدود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more