"أحد الأسباب التي" - Translation from Arabic to Turkish

    • nedenlerinden biri de
        
    • sebeplerinden biri
        
    Bence uzun yaşamamızın nedenlerinden biri de bu. TED وأنا أعتقد أنه أحد الأسباب التي تجعلنا نعيش أكثر.
    Sam, bunu kabul etmek korkunç bir şey, ama galiba... babandan boşanmamın nedenlerinden biri de... dolaptaki canavarlara hiç inanmamış olmasıydı. Open Subtitles سام، هذا شيء فظيع لإعتِراف به لكن أعتقد أنه أحد الأسباب التي طلّقتُ بها أبّاكَ لأنه لم يعتقدَ أبدا يوجد وحش في الحجرة
    Randy işe başlamanın nedenlerinden biri de benden bağımsız olarak yaşamandı. Open Subtitles راندي أحد الأسباب التي دفعتك الى الحصول على عمل هي ان تكون أكثر استقلالية
    Sigaranın oksijen yoksunluğu ve nefes darlığına yol açmasının sebeplerinden biri budur. TED وهذا أحد الأسباب التي تجعل التدخين يؤدي إلى نقص الأكسجين وضيق التنفس.
    Çevresel seslerin Kuzey Denizi'nde bu denli düşük olmasının sebeplerinden biri de budur. TED هذه هي أحد الأسباب التي تجعل مستويات الضوضاء المحيطة بالمنطقة القطبية الشمالية منخفضة للغاية.
    Brown Valley'u bu kadar çok sevmemin nedenlerinden biri de. burada iş yaparken muhatap olduğunuz kişiyi tanıyor olma olasılığınız çok yüksek. Open Subtitles أحد الأسباب التي تجعلني أحب الوادي البني كثيرا هو أنك عندما تدير عملا هنا
    Makineyi asla sızılmayacak bir kara kutu olarak yapmamın nedenlerinden biri de onun gibi insanlar. Open Subtitles الناس أمثاله هُم أحد الأسباب التي جعلتني أجعل الآلة صندوقاً أسوداً لا يُمكن إختراقه.
    Savcılık ofisine tekrar seçilmemin nedenlerinden biri de budur. Open Subtitles وذلك أحد الأسباب التي... عندما تمّ انتخابي للعودة إلى العمل
    Bazen izlediğimiz yol oldukça çekilmez olabiliyor fakat bu yolda ilerlemeye devam etmenin sebeplerinden biri de birlikte yürüyebileceğin biri bulmaktır. Open Subtitles الطريق طويلة و أحياناً عسيرة لكن أحد الأسباب التي تجعلنا ننجح بعبور ذلك الطريق هو وجود شخص يسير معنا
    Yetişkinlerin bile terapiye gelmesinin sebeplerinden biri başkalarının olmasını istediği kişiyle aslında oldukları insanı birbirinden ayırmaktır. Open Subtitles أحد الأسباب التي تجعل حتى الراشدين يقصدون العلاج ليقوموا بفصل ذاتهم عن ما يريد منهم الأشخاص الآخرين أن يكونوا عليه
    Evi terk etmemin sebeplerinden biri de budur. Open Subtitles و هذة أحد الأسباب التي غادرت دياري من أجلها
    Anlamıyor musun sana aşık olmamın sebeplerinden biri ailen hakkında bana anlattıklarındı. Open Subtitles ألم تعلم؟ أحد الأسباب التي جعلتني أقع بحبك هي طريقة حديثك عن عائلتك
    Annenin gitmesinin sebeplerinden biri de bu olabilir. Open Subtitles و أعتقد أن هذا أحد الأسباب التي دفعت أمك للرحيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more