"أحد الأماكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • yerlerden biri
        
    O nostaljik yerlerden biri, ama pek benzetememişler. Open Subtitles إنه أحد الأماكن التى تجعلك تحن للماضى لكنه ليس جيدا.
    Burası sorgulama için kullandığımız yerlerden biri. Güvenli sayılır. Open Subtitles هذا أحد الأماكن التي اعتدنا الذهاب اليها خلال الاستجواب يفترض أن يكون آمناً
    Burası sorgulamalar için kullandığımız yerlerden biri. Güvenli olması gerek. Open Subtitles هذا أحد الأماكن التي اعتدنا الذهاب اليها خلال الاستجواب يجب أن يكون آمناً
    Dediğim gibi, burası yemekhane gerçekten uzak durman gereken yerlerden biri. Open Subtitles كما قلت هذه قاعة الطعام أحد الأماكن الذى يجب أن تجربيها و تتجنبيها , حقاً ؟
    Yamalı gezegenimizdeki birleşme yerlerini kendi gözlerinizle görebileceğiniz dünyadaki az sayıdaki yerlerden biri burasıdır. Open Subtitles إنها أحد الأماكن القليلة علي الأرض التي يمكنك فيها أن تري بعينيك مناطق ارتباط الرقع التي تشكل القشرة
    İyi kuşatma taktikleri gerektiren yerlerden biri de Erebus Dağı'ydı. Open Subtitles أحد الأماكن الذي يتطلب ذلك القدر من التخطيط
    İyi kuşatma taktikleri gerektiren yerlerden biri de Erebus Dağı'ydı. Open Subtitles أحد الأماكن الذي يتطلب ذلك القدر من التخطيط
    Saat ücretiyle çalışan yerlerden biri. Open Subtitles إنّه أحد الأماكن التي يتمّ الدفع فيها عن كلّ ساعة.
    Orası özgürce büyü yapılabilen az sayıdaki yerlerden biri. Open Subtitles ذلك أحد الأماكن حيث يُمارَس السّحر فيه بحرّيّة.
    Adresini yazdığı yerlerden biri kurşunlamanın olduğu çamaşırhane. Open Subtitles أحد الأماكن كان المغسلة التي حدث بها إطلاق النار
    yerlerden biri bu. Open Subtitles هذا أحد الأماكن
    Bir otel, insanın kendisine ayırabileceği nadir yerlerden biri. Open Subtitles 230)} الفنادق هي أحد الأماكن القليلة حيث يُمكن .للمرء أن يحجز باسمٍ مُستعارٍ مُتناسب
    Wilkes'ın eskiden takıldığı yerlerden biri. Open Subtitles إنه أحد الأماكن التي يلهو فيها (ويلكس)
    Beitacle oteli Nostrade ailesinin durduğu yerlerden biri. çoktan ayrılmışlardı. Open Subtitles فندق (بيتشكال) أحد الأماكن التي أقامت فيها عائلة (نوسترادو). أجل، لكنّ (شال) تفقّد الموقع الإلكترونيّ، لقد غادروا الفندق بالفعل.
    - yerlerden biri doldu. Open Subtitles -شغلوا أحد الأماكن الشاغرة .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more