| Belki de sürekli müşterilerinden biri ona ev alıp. dostu olmuştur? | Open Subtitles | ربّما أحد زبائنها عشقها وإشترى لها البيت |
| müşterilerinden biri yarım milyon dolarlık fatura yapmasına rağmen, hala Montecito'da kalmak için ısrar ediyormuş. | Open Subtitles | مع أحد زبائنها الكبار مديون بنصف مليون في هاواي ويريد من المونتسيتو تحمل هذا |
| Keating'in onun müşterilerinden biri olup olmadığını öğren. | Open Subtitles | وابحثوا عما إذا كان كيتون كان بالفعل أحد زبائنها |
| müşterilerinden biri olduğunuzu biliyorum. - Pardon? | Open Subtitles | أعلم بأنّكَ كنتَ أحد زبائنها |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 