Hiç yok nükleer enerji korkumuz, çünkü zamanı durduramaz Hiçbiri. | TED | لا تخافوا اللطاقة الذرية فلا أحد منهم يستطيع إيقاف الزمن. |
İnsan ya da sentor, Hiçbiri böyle bir ateşe dayanamaz. | Open Subtitles | أناس أم قناطير لا أحد منهم لا يخاف من النار |
Ama Hiçbiri kızımın başına tam olarak ne geldiğini açıklayamadı. | Open Subtitles | ولم يستطع أحد منهم أن يخبرني ماذا حدث بالضبط لإبنتي |
onlardan biri de bunu yapmış olabilir. Tarih sadece denklemlerle mi yaratılıyor sanıyorsun? | Open Subtitles | أي أحد منهم كان ليفعل الأمر ذاته أتظن أنَّ التاريخ صُنعَ بالمعادلات فقط؟ |
Eğer üçlü uzlaşmayla dönerse Hiçbirinin yalan söylemediğini anlarsın. | TED | في حال عودة المجموعة الثلاثية باتفاق تام عندها تعلم بأن لا أحد منهم يكذب |
Pek çok insanı hapse attım ve Hiçbiri beni takip etmedi. | Open Subtitles | لقد وضعت العديد من الأشخاص بالسجن لا أحد منهم جاء ليلاحقني |
Evet, izleme verilerine göre Hiçbiri sorumlu değilmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | أجل. حسناً، وفقاً للبيانات التعقب، لا أحد منهم يبدو مسؤولاً |
Tüm rahip adayları iffet yemini ediyor ama Hiçbiri bu yemine sadık kalmıyor. | Open Subtitles | كل مرشح للكهنوت يأخذ نذر العفة، ولا أحد منهم يحترمه هذه هي الحقيقة |
Bir sürü mühendisimiz var ama Hiçbiri müşteriyi memnun edemedi. | TED | لدينا مجموعة من المهندسين، لكن، لا أحد منهم تمكن من إرضاء العميل |
ve Hiçbiri ayaklanmaya katılmıyor ama içlerinden biri Foot Locker mağazası yağmalanırken geçiyordur ve girip kendine bir çift spor ayakkabısı araklar | TED | ولا أحد منهم تدخل في أعمال شغب، لكن أحدهم مر بجوار متجر أحذية يتعرض للسرقة فدخله وأخذ حذاءً جديدًا. |
Çünkü puanlama sistemimi hatırlayın, minimum 700 puan eşiğine ulaşmak zorundalar ve Hiçbiri bunu yapamadı. | TED | لأنه كما تعلمون، في نظام التنقيط الذي وضعت، عليهم تخطي عتبة ال 700 نقطة، و لا أحد منهم تمكن من ذلك. |
Hiç yok nükleer enerji korkumuz, çünkü zamanı durduramaz Hiçbiri. | TED | لا تخافواالطاقة الذرية فلا أحد منهم يستطيع إيقاف الزمن. |
Daha fazla erkeğe nasıl ulaşabileceğimi düşünüyordum, fakat Hiçbiri beni takip etmiyordu. | TED | لذلك أردتُ معرفة كيفية الوصول إلى المزيد من الرجال، لكن بالطبع لم يتبعني أي أحد منهم. |
Yüz yıldır buradayım. Bu yoldan birçokları gitti ve Hiçbiri geri dönmedi. | Open Subtitles | أنا هنا منذ مائة سنة ولقد سلك الكثير هذا الطريق ولم يعد أحد منهم ابدا |
onlardan biri kurbanımızı zehirlemiş olsa bile parmak izi bulamayız. | Open Subtitles | وحتى لو أن أحد منهم سمم الضحية لن نحصل على أي بصمة |
Cadıları böleceğim ve Hiçbirinin sonsuza dek mutlu yaşamadığına emin olacağım. | Open Subtitles | سأفرّق السّاحرات و أتأكد من أنّ لا أحد منهم سيعيش حياة سعيدة للأبد |
Aile ya da kardeşler, eğer onları kullanabiliyorsam o zaman herhangi birini kullanırım. | Open Subtitles | سواء كانوا والدانا او إخوتنا إذا كنت أستطيع إستخدامهم, فسأستخدم أي أحد منهم |
Bunlardan birinin o restoranda yemek yemiş olma olasılığı var mı? | Open Subtitles | أتعتقدين ان لا أحد منهم قد تناول من داك المطعم ؟ |
Teknik olarak iki kızla başlıyor ve birisi çoktan ölmüş. | Open Subtitles | حسنا ، تقنيا هناك فتاتان و لم يمت أحد منهم |
Ofiste yaklaşık 20 kişi var ama hiç Kimse birbirini tanıyormuş hissi uyandırmıyor. | Open Subtitles | ثمّة 20 رجل يعملون بمكتبنا، و يبدو أنّ لا أحد منهم يعرف الآخر. |
Hiçbirisi insanları gerçekten olduğu gibi yansıtmıyor. | TED | لا أحد منهم استعرض ماهية البشر على نحو ما نحن عليه بالفعل. |
Bu insanların Hiç biri, bir tanesi bile, gerçekte nasıl hissettiğimi bilmiyor. | Open Subtitles | , لا أحد من هؤلاء الناس لا أحد منهم يعرف كيف أشعر |
Aslına bakarsan şu anda bir tanesinin başının dertte olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | فى الحقيقة، لدى إحساس بأن أحد منهم سيدخل فى مشكلة الآن |