Ok, bak. birisi bu düğünü yıkmaya geliyor. Ve ben birilerini uyarmalıyım, tamam. | Open Subtitles | اسمعى أحدهم فى طريقه ليفسد الزفاف، ويجب أن أحذرهم |
Çocuklar, sizi buralarda indirmem gerekecek Eos'a dönüp onları uyarmalıyım. | Open Subtitles | سأضطر أن ألقي بكم يا رفاق فيمكانما ، وأعود إلي إيوس، و أحذرهم. |
Siz ortaya çıktığınızda onları uyarmam gerekiyordu! | Open Subtitles | طلب مني أن أحذرهم إن أنتم أتيتم |
Ama onları uyarmam şart. | Open Subtitles | . ولكن يجب أن أحذرهم |
Karşılaşacakları tehlikelere karşı onları uyaracağım. | Open Subtitles | أحذرهم من الأخطار التي تواجههم |
Tamam, onları uyaracağım. | Open Subtitles | حسناً، سوف أحذرهم |
Her zaman uyarırım onları. | Open Subtitles | أحذرهم ما دائماً |
Birileri beni dinleyebilir diye onları uyarmalıyım. | Open Subtitles | يمكنني أن أحذرهم لو أن أحدهم إستمع لي |
Onları uyarmalıyım,Joe. | Open Subtitles | يمكنني أن أحذرهم ، جو |
Onları uyarmalıyım. | Open Subtitles | عليَّ أن أحذرهم |
Onları uyarmalıyım. | Open Subtitles | .عليّ أن أحذرهم |
Onları uyarmalıyım! | Open Subtitles | جيش قادم، يجب أن أحذرهم |
Onları uyarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحذرهم |
- Hayır, onlara ulaşmam lazım. Onları uyarmam lazım. | Open Subtitles | لا , يجب أن اذهب إليهم , يجب أن أحذرهم! |
Onları uyarmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أحذرهم |
Onları uyarmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أحذرهم |
Sonra onları uyaracağım. | Open Subtitles | أحذرهم ثم |
- Onları uyaracağım. | Open Subtitles | -سوف أحذرهم |
İyi madem, onları ben uyarırım. | Open Subtitles | حسنا، سوف أحذرهم بنفسي |