Şey, ahbap, Sanırım güzel bir jeolog ve kar mağarası bulup ne olacağını bakmalısın. | Open Subtitles | حسناً يا صاح، أحزر أنّه يجب عليك أن تجد سيّدة وسيمة و كهفاً مثلجاً و ترى ماذا سيحدث |
Sanırım hepimiz yaptığımız şeyin önemli olduğuna inanmak isteriz. | Open Subtitles | أحزر أنّه لأننا كلنا نريد الاعتقاد.. أن ما نفعله هو في غاية الأهميّة |
Sanırım en yakın olduğun kişilere karşı hep böyle hissediyorsun. | Open Subtitles | أحزر أنّه السبيل المُتّبع مع أقرب الأقربين للمرء. |
Sanırım sana da burada ne işimiz olduğunu söylemedi. Hayır. | Open Subtitles | أحزر أنّه لم يخبرك أيضًا بما جمعنا هنا لأجله. |
Ama Sanırım seçme şansımız yok. | Open Subtitles | لكنّي أحزر أنّه ليس بإمكان المتسولين الاختيار. |
Sanırım bu yolculuğu kabul etmediğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | أحزر أنّه لا رحلة برّيّة، صحيح؟ |
Sanırım onlar için "kutupsal zıtlıklarda" diyecektiniz. | Open Subtitles | أحزر أنّه يمكنكم القول عنها "أضداد قطبية" |
Sanırım yanına alabilirsin onu. | Open Subtitles | أحزر أنّه يمكنكِ أخذه معكِ |
Sanırım eşyalarını önden göndermiş. | Open Subtitles | أحزر أنّه أرسل أغراضه قبله |
Sanırım seni nerede bulacağını da biliyor. | Open Subtitles | أحزر أنّه يعلم أين يجدك. |
Sanırım Aurora'dan daha iyi.. ..olacağımı anladı. | Open Subtitles | أحزر أنّه ارتآني خيرٌ لتناوله من (أوروا)، أما الآن وقد صار بحوزتي |
Iyi, ı orada hiçbir şey burada bana geri tutmak için sol Sanırım. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}.أحزر أنّه ما بقي شيء ليبقيني هنا |
Evet, Sanırım başardı. | Open Subtitles | أجل، أحزر أنّه نجح. |