| Onu bugün buraya herhangi bir yüz ya da mekânı görüp kim olduğunu hatırlamasına yardımcı olabilmesi için getirdik. | Open Subtitles | لذا أحضرناها إلى هنا اليوم لترى إن كان لوجه أو مكان ما أو أيّ شيء يساعدها على تذكّر من تكون |
| Onu buraya ikimiz getirdik, biliyorsun. | Open Subtitles | نحن جميعاً أحضرناها إلى هنا، وأنتئ تعرفِ ذلك |
| Onu tedavi olsun diye şehre getirdik. | Open Subtitles | ولقد أحضرناها إلى المدينة .للحصول على الرعاية الطبية |
| En iyi örnek o kadar iyi ki onu stüdyomuza getirdik. | Open Subtitles | وأظنُ أنّ أفضلهم جيدةٌ لدرجة أننا أحضرناها إلى خيمتنا |
| Onu programa getirdik diyelim, sonra ne olacak? | Open Subtitles | إذا أحضرناها إلى الاستديو فستنتهي القصة في الحين! |
| - Öyleyse buraya nasıl getirdik? | Open Subtitles | إذا كيف أحضرناها إلى هنا؟ |
| Liam buraya onu korumak için getirdik. | Open Subtitles | (ليام)، لقد أحضرناها إلى هنا لننقذها. |