- Odamda, çantamda. - John, hayatım hadi bir koşu getir. | Open Subtitles | كن لطيفاً و أحضرهم من فضلك جون بالطبع سأكون مسروراً |
Dayım, "Arkadaşlarım geliyor onları eve getir." dedi. | Open Subtitles | . . عمي قال لي ، أصدقائي سيأتون أحضرهم إلى البيت |
Hah, getir onları. Yeni komşularla işte böyle tanışırsın. | Open Subtitles | كلا، أحضرهم هنا، تلك هي الكيفية التي تقابل بها الجيران الجدد |
İnsanları buraya getirin! Yoksa kanala atlarım. | Open Subtitles | أحضرهم إلى هنا الآن وإلا فسأقفز في القناه |
Pekala. Yatağına dön de ben sana getireyim. | Open Subtitles | لكن، ارقدي وسوف أحضرهم لكِ، هيـَّا. |
Biliyoruz. Pekala. Onları alay etmek için getirmedim buraya. | Open Subtitles | نعرف هذا، حسناً لم أحضرهم لهنا لكي أسخر منهم |
Avdan önce daima onları buraya getiririm. | Open Subtitles | انا دائِماً أحضرهم إلى هنا قبل الصيد. |
Yıldırımın, vurduğu yerde bekliyor olacağım. Onları bana getir. | Open Subtitles | .سأقف في المكان الذي يكون فيه البرق ، أحضرهم إلى هنا |
Silvio'yu buraya getir ve diğerinin başına da birini dik, tamam mı? | Open Subtitles | أحضرهم إلى الأسفل، وراقبهم جيداً حتى أنزل إليهم، حسناً ؟ |
Hemen getir. çağır onları. | Open Subtitles | .جيد أحضرهم إلى هنا .نادي عليهم، نادي عليهم |
Sen, bütün kumarhane şeylerini topla, onları depoya getir. | Open Subtitles | أنت أجمع كل العاملين في الكازينو. أحضرهم الى المستودع. جميعهم ؟ |
- Kıyafet ölçümü için onları buraya getir. | Open Subtitles | أحضرهم إلى هنا لنأخذ قياساتهم من أجل الملابس التنكرية |
Git garajdan getir, arabanın arkasına koy. | Open Subtitles | أحضرهم إلى الكراج و ضعهم في مؤخرة السيارة |
Onları buraya getir, binliğini al. | Open Subtitles | أحضرهم إلى هنا في الخارج،وستحصل على مالك |
Dışarı çık, arkadaşlarınla görüş. Onları buraya getir. | Open Subtitles | أخرج، ألتقي بأصدقاء، أحضرهم إلى هنا. |
Ayrıca ailesini bulursanız getirin, onlarla da bir görüşelim. | Open Subtitles | إن رأيتَ عائلته أحضرهم إلى هنا حتّى نتحدث معهم. |
Sadece bulun, ve şimdi hemen buraya getirin. | Open Subtitles | فقط أحضرهم هنا وأحضرهم هنا الآن |
Vali: "Onları getirin, bağlayın ve başlayalım diyorum." | Open Subtitles | أيها الحاكم، الا تعتقد أن ثلاثة أحكام إعدام في إسبوع واحد أمر مفرط؟ الحاكم: أقول أحضرهم وأحررهم وأدعهم يرقصون الروك أند رول |
Siz bekleyin, ben getireyim. | Open Subtitles | إنتظرنى حتى أحضرهم |
Getirecektim ama seni köşeye kıstırdığımı sanacaktın ve bu hoşuna gitmezdi ben de getirmedim. | Open Subtitles | كنت سأحضر صوراً لكنيعرفتأنكَستظن... أني كنت أحاول إجبارك وذلك لن يعجبك، لذلك لم أحضرهم |
Sana yarın getiririm. | Open Subtitles | سوف أحضرهم لك غداً |
- İçeri giremez miyiz? Yok, yok. | Open Subtitles | سوف أحضرهم لك ألا يمكننا فقط الدخول ؟ |