| Bırak şunu. bana sadece biraz... eee... biraz peçeteyle... eee... biraz soda getir. | Open Subtitles | أحضرى لى مناديل وماء بالصودا أعتقد أن فاتورة التنظيف ستكون أغلى من الرداء |
| Hadi şimdi bana şu gazeteyi getir, hayatım. | Open Subtitles | الآن ، إذهبى و أحضرى لى الجريدة يا عزيزتى |
| Sarı elbisemi, pazar günü giydiğim eteği ve mavi pelerinimi getir. | Open Subtitles | أحضرى لى بلوزتى الصفراء، وجوب الأحد وعباءتى الزرقاء |
| Bir kaşık daha getir. | Open Subtitles | أحضرى لى ملعقة أخرى هذه الواحدة غير نظيفة |
| Silahı at ve uçaktan valizi getir. | Open Subtitles | ألقى المسدس وأصعدى للطائرة أحضرى لى الحقيبة |
| Wilder'ı bana getir. Bu gece bir parti veriyor. | Open Subtitles | من فضلك أحضرى لى قصة وايلدر سيقيم حفلة كبيرة اليوم |
| - Güzelce söylüyorken isim kartımı getir. | Open Subtitles | أحضرى لى لوحة اسمى بينما انا اتحدث بلطف |
| - Söyleyebilirim. - Bir brendi daha getir. | Open Subtitles | أحضرى لى كأسا أخر |
| - Teresa, bana tavuk çorbası getir. - Tamam. | Open Subtitles | - تيريزا، أحضرى لى شوربة دجاج. |
| Vivian bana kahve getir. | Open Subtitles | فيفيان، أحضرى لى بعض القهوة. .... |
| bana katilin kanından bir damla getir. | Open Subtitles | - "أحضرى لى بقعه دم القاتل..." - "أعرف عنكى." |
| Miriam, bir iyilik yap ve bana çay getir. | Open Subtitles | (كونى لطفية و أحضرى لى كوباً من الشاى يا (ميريام |
| Önce çantalarımı getir | Open Subtitles | حتى الأعلى "فلوس" , أحضرى لى الحقائب |
| Sadece benimkilerden getir. | Open Subtitles | أحضرى لى امرأتى فحسب. |
| - Sen, Lena, bana prensesi getir. | Open Subtitles | - أنت يا لينا ، أحضرى لى الأميرة . |
| Pekâlâ, şimdi işini yap. bana bir paket Lucky Strikes ve konyak ver. | Open Subtitles | عودى إلى عملك , و أحضرى لى سجائر و مشروب |
| Şarabın mı var? Güzel. Cecile, bana da bir bardak doldur. | Open Subtitles | لقد تناولت عصير التفاح ، جيد سيسيل " ، أحضرى لى كوباً منه " |