Elbette geliriz. çantamı alayım. | Open Subtitles | حسناً , بالطبع نستطيع سوف أحضر حقيبتي |
- Gidip çantamı alayım. - Tamam. | Open Subtitles | حسنا، نعم، دعني أحضر حقيبتي ـ حسنا |
Harika. - çantamı alayım. | Open Subtitles | هذا رائع دعني أحضر حقيبتي |
Çantamı ver ki evime gidebileyim. | Open Subtitles | أحضر حقيبتي فحسب لأتمكن من العودة إلى المنزل |
Çantamı da takarım koluma. İçeriye şeker sokarız. | Open Subtitles | يمكنني أن أحضر حقيبتي وبالتالي يمكننا أن ندخل فيها خلسةً الكثير من الحلوى |
Misafir odasından Çantamı getir. | Open Subtitles | أحضر حقيبتي من غرفة الضيوف. |
- Çantamı getir! - Tamam. Affedersin. | Open Subtitles | أحضر حقيبتي - صحيح ، آسف ، آسف - |
Bunu bildiğim iyi oldu. Tamam, ben gidip Çantamı getireyim. | Open Subtitles | حسناً ، من الجيد معرفة هذا سوف أحضر حقيبتي |
çantamı alayım. | Open Subtitles | دعوني أحضر حقيبتي |
çantamı alayım. | Open Subtitles | دعيني أحضر حقيبتي ؟ |
çantamı alayım ve gidelim, tamam mı? | Open Subtitles | أحضر حقيبتي وسنغادر ، حسناً؟ |
Gidip çantamı alayım. | Open Subtitles | سوف أحضر حقيبتي |
çantamı alayım o zaman. | Open Subtitles | حسنٌ، دعيني أحضر حقيبتي |
- çantamı alayım. - Harika. | Open Subtitles | دعني أحضر حقيبتي - عظيم - |
Çantamı almalıyım. Şimdi dönerim. | Open Subtitles | يجب أن أحضر حقيبتي سأعود في لحظة |
Johan, yıkanmalı ve arabadan Çantamı almalıyım. | Open Subtitles | "يوهان"، أحتاج أن أغتسل وأن أحضر حقيبتي من السيارة. |
İçeri gir ve Çantamı getir. | Open Subtitles | أدخل و أحضر حقيبتي |
Abhinandan, git ve Çantamı getir! | Open Subtitles | أبهنندان؟ اذهب و أحضر حقيبتي |