"أحضّر" - Translation from Arabic to Turkish

• hazırlıyorum
• hazırlayayım
• hazırlanıyorum
• hazırlarım

Aron'a yemek hazırlıyorum. İstersen bundan böyle sana da hazırlarım.
أنا أحضّر غداء آرون سأحضّر غداء لك، أيضاً، إذا شئت، بعد ذلك

Şükran günü yemeğimi hazırlıyorum, ki içinde hiç hindi yok bu arada.
أحضّر غداء عيد الشكر واللذي يخلو من الديك الرومي

Selam. Sizlere içecek ve sandviç hazırlayayım mı, dostlar?
أهلاً، هل أحضّر لكما بعض المشاريب والشطائر؟

Tertemiz oldular. Yemeği hazırlayayım.
إنّهم تقريبًا نظيفين ، سوف أحضّر العشاء

Hayır, Sydney'e dönmek istemiyorum. Bakın, ben yıllardır buna hazırlanıyorum.
‫لا، لا أريد العودة إلى (سيدني) ‫أحضّر لهذا منذ سنوات

Kızma sakın, çayını hemen hazırlıyorum. Hemencecik yaparım.
لا تغضب، لكنّي لمْ أحضّر الشاي أستطيع إعداده على وجه السرعة

Yemek hazırlıyorum.
من أين برأيك أحضّر اللحم المجفف؟

Ofise girdiğinde fotokopi makinesinin başında onun haltlarını hazırlıyorum ama üzerinde "Seni o kadar çok seviyorum ki." yazıyor diye kartı çantama koydum.
كنت في غرفة التصوير عندما أتت أحضّر تفاهاتها، وعندما... ربما لأني وضعت البطاقة في حقيبتي،

Süt ve kurabiye hazırlıyorum.
أحضّر الحليب و البسكويت

-Altyapı hazırlıyorum. -Hızlı hazırla.
أنا أحضّر شيئاً - حضّري بشكل أسرع -

- Bir tabut hazırlıyorum.
-أنا أحضّر نعشاً مغلقاً

Jorge'den bir sonuç çıkmaması ihtimaline karşı suçlu için bir profil hazırlayayım.
دعني أحضّر ملفاً تحليليّاً في حال ظهر أن (خورخيه) ليس الفاعل

Bir içki hazırlayayım.
تعالى الى سوف أحضّر لك شراباً

Sana bir köpük banyosu hazırlayayım!
ماذا؟ أحضّر حمّام الفقاقيع؟

Sana kahvaltı hazırlayayım mı?
هل أحضّر لك الإفطار؟

Sana kahvaltı hazırlayayım. Elimden en azından bu gelir.
دعيني أحضّر لك الإفطار.

Bir film yapmaya hazırlanıyorum.
أنا أحضّر لفيلم

- Ben hazırlanıyorum.
أنا أحضّر أنتِ تستعدين للأسوأ

hazırlanıyorum.
. أحضّر ، و أجهّز نفسي

- Bir bakalım... Sabah çocukları hazırlarım,
-فلنرَ، أحضّر الأولاد بالصباح