Sende içi kurumuş dürüm gibisin ama ben seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | وانتِ عجوز ذابلة، لكني لا أحكم على الآخرين. |
yargılamıyorum. Yani eğer birinin güven sorunları varsa... | Open Subtitles | أنا لا أحكم على الأمور ,أعنى إذاماكانهناكفرديحتاج إلىأشياءمتعلقةبالثقة... |
Phyllis'in, yıIbaşının kutsallığını kirletmesini yargılamıyorum. | Open Subtitles | "أنا لن أحكم على "فيليس لانتهاكها حرمة عيد الميلاد |
Bir adamı saç uzunluğu ya da müzikal zevki ile yargılamam. | Open Subtitles | أنا لا أحكم على رجل بطول شعره أو ذوقه الموسيقي |
Oh, insanları nasıl giyindiklerine ve hangi müziği dinlediklerine göre yargılamam. | Open Subtitles | لا أحكم على الناس بملابسهم أو حتى بأغانيهم التى يسمعونها |
Onunla ilgili insanların söylediklerini biliyorum ama ben insanları yargılamak istemem. | Open Subtitles | أعرف أناس كثيرة تقول أشياءً عنه، لكنني لا أحكم على الناس |
Senin inancından ziyade kızımın Hıristiyan olmasını daha fazla yargılıyorum, neden sence? | Open Subtitles | بأنني أحكم على مسيحية ابنتي أكثر... منك، لِم ذلك؟ |
Hannah, yaptığın veya yapmakta olduğun iş dolayısıyla seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | (هانا) أنا لا أحكم على ما تفعلينه أو ما فعلتيه |
Onları yargılamıyorum çünkü umurumda değiller. | Open Subtitles | لا أحكم على أحد لأننى لا أهتم. |
Bak, eğer Brad bu adamlarla bağlantılıysa kesinlikle yargılamıyorum sadece söylüyorum, soruların varsa cevap için onu sıkıştırsan iyi olur. | Open Subtitles | أنظر ، لو اتحد براد مع أولئك الأشخاص و لا أحكم على... إنّي أقول ، لو كان لديكِ أسئلة |
Canım, sizi yargılamıyorum ama, bir de oda sıcaklığında? | Open Subtitles | لست أحكم على أحد ولكن درجة حرارة الغرفة |
Artık kendimi görünüşümle yargılamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحكم على نفسي بحسب منظري الآن |
Ama dediğim gibi kimseyi yargılamıyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أحكم على الناس مثلما قلت لك |
Homer ile Marge'ı yargılamıyorum. | Open Subtitles | لن أحكم على هومر ومارج |
Kibirli falan değilim. Joey, seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | أنا لست متعالي عليك يا (جوي) أنا لا أحكم على تصرفاتك. |
Kimseyi yargılamıyorum. | Open Subtitles | لن أحكم على أحد هنا |
Ben fotoğrafı yargılamıyorum ... Hem de iyi birşey zaten ... | Open Subtitles | أنا لا أحكم على الصورة، الجيدة منها... |
Büyük düşünüyorum. Ayrıca iş yaptığım adamları da yargılamam. | Open Subtitles | وأفكّر بشكل كبير ولا أحكم على الرجال الذي أقوم بأعمال معهم |
Herkes muhteşem değildir. Kimseyi yargılamam. | Open Subtitles | . حسناً تعلم ، لا أحد كامل . أنا لا أحكم على أي أحد |
Kimseyi böyle kriterlere dayanarak asla yargılamam. | Open Subtitles | أنا لن أحكم على أيّ شخص بناءً على تلك المعايير. |
Bu insanlara kibarlık için değil, kalplerinin kalitesini yargılamak için takıyorum. | Open Subtitles | لا أرتديه كمجاملة لهؤلاء الناس ولكن لأني أحكم على نوعية قلوبهم |
- Evet, adını yargılıyorum. Sen şapşal mı? | Open Subtitles | -أجل, أنا أحكم على أسمك, إنه سخيف |