New York bifteği... ekşili kremalı fırınlanmış patates,frenksoğanı ve tatlı hayal ediyordum. | Open Subtitles | أنا كنت فقط إستغراق في أحلام اليقضة حول ستيك شريط نيويورك البطاطة المخبوزة بالقشطة الحامضة وثوم المعمر والحلوى الحارة |
hayal kurmayı bırak dangalak. | Open Subtitles | توقف عن الاستغراق في أحلام اليقضة يا رأس البطيخ |
hayal kurmayı bırak dangalak. | Open Subtitles | توقف عن الاستغراق في أحلام اليقضة يا رأس البطيخ |
Sürekli orada oturup Gameboy'u ile oynar ve yamyamları hayal eder. | Open Subtitles | يجلس هناك يوما بعد يوم ويلعب بجيم بوي ويستغرق في أحلام اليقضة عن آكلي لحوم البشر |
hayal kurmayı bırak. | Open Subtitles | توقّف عن إستغراقك في أحلام اليقضة. |
Babam diyor ki, dış uzayı hayal etiğim kadar daireleri temizlemekte ona yardım etseymişim Tac Mahal'e bir seyahati karşılayabilirmiş. | Open Subtitles | نعم .أبى يقول إذا قضيت مثل هذا الوقت أساعده فى تنظيف الشقق أضافه الى الوقت الذى أستغرق فيه فى أحلام اليقضة حول الفضاء الخارجى |
Filmlere gidip hayal kurmaya devam et. | Open Subtitles | أذهب إلى السينما وأستغرق في أحلام اليقضة... |
Bütün öğleden sonra ne hakkında hayal kurdun? | Open Subtitles | إستغرقت في أحلام اليقضة وقت الظهيرة ؟ |
Çok büyük bir hayal gücü var. | Open Subtitles | تستغرق في أحلام اليقضة كثيرا. |